Televizyon ekranlarındaki sağlık konulu programlar arasında en
beğenilenin hangisi olduğuna ilişkin soruya yanıt verenlerin üçte birden
fazlası “Beğendiğim, isim verebileceğim bir program yok” (f=21; %34,4) görüşünü
dile getirmiştir. Beğenilen programlar ise ulusal bir kanalda yayınlanan yerli
bir sağlık programı (Kanal D/Doktorum, f=16; %26,2) ile yabancı bir programdır (f=15;
%24,6). 7 kişiye sorulmayan bu soruya, 11 kişi de yanıt vermemiştir.
Bu sorunun yanıtlarında yanlış anlaşılmalara ya da yorumlara
neden olmamak için program isimlerine yer verilmemiş; bunun yerine kodlamada
bulunulmuştur. Bu haliyle çalışma kapsamında görüşülen sağlık
profesyonellerinin genel olarak beğendikleri bir sağlık programı olmadığını
söylemek mümkündür. Görüşülen 50 doktor ve diş hekimi özelinde de yanıtların
benzer bir dağılım gösterdiği belirtilebilir.
|
Frekans
|
%
|
Beğendiğim, isim verebileceğim program yok
|
21
|
34,4
|
Ulusal bir kanalda yayınlanan yerli bir program (A)” Kanal
D/Doktorum”
|
16
|
26,2
|
Ulusal bir kanalda yayınlanan yabancı bir program (B)
|
15
|
24,6
|
Ulusal bir kanalda yayınlanan yerli bir program (C)
|
4
|
6,6
|
Ulusal bir kanalda yayınlanan yerli bir program (D)
|
3
|
4,9
|
Ulusal bir kanalda yayınlanan yerli bir program (E)
|
3
|
4,9
|
Diğer
|
21
|
34,4
|
N
|
61
|
|
Cevap yok, yorum yok, kesin bilgim yok
|
11
|
|
Sorulmayan kişi sayısı
|
7
|
|
Medya profesyonelleri de çoğunlukla A programını (Kanal
D/Doktorum) beğendiklerini söylemişlerdir (f=12, %30,8). Sağlık
profesyonellerinin aksine, medya profesyonelleri arasında “Beğendiğim isim
verebileceğim bir program yok” yanıtı daha az tercih edilmiştir. 14 kişiye
sorulmayan bu soruya, 6 kişi yanıt vermemiş ya da yorumda bulunmamıştır. Medya
profesyonelleri arasında sağlık profesyonellerinin hiç dile getirmediği, farklı
programların öne çıkması, bunun yanında İnternet ya da gazete eklerinin ifade
edilmemiş olması da altı çizilmesi gereken noktalar arasındadır. Bunu da medya
profesyonellerinin sağlık yayınlarına daha ilgili olmasıyla ilişkilendirmek
mümkündür.
|
Frekans
|
%
|
Ulusal bir kanalda yayınlanan yerli bir program (A) “Kanal
D/Doktorum”
|
12
|
30,8
|
Beğendiğim, isim verebileceğim program yok
|
6
|
15,4
|
Ulusal bir kanalda yayınlanan yerli bir program (I)
|
4
|
10,3
|
Ulusal bir kanalda yayınlanan yerli bir program (G)
|
3
|
7,7
|
Diğer
|
14
|
35,9
|
N
|
39
|
|
Cevap yok, yorum yok, kesin bilgim yok
|
6
|
|
Sorulmayan kişi sayısı
|
14
|
|
Bu soruya
ilişkin sağlık profesyonellerinden gelen bazı önemli görüşler ise şöyle
sıralanabilir:
- Şu
anda takip ettiğim ve çok beğendiğim bir sağlık programı yok. (Ulusal bir
kanalda yayınlanan yabancı bir program B) Türkiye’de yapılanlardan bir
üstünlüğü var ama ne kadar bilimsel ve ne kadar direkt sağlıkla ilgili
tartışılabilir. Ama beğeniyorum, en azından izliyorum ilgimi çekiyor (ŞT).
- (Ulusal
bir kanalda yayınlanan yabancı bir program B) Şu ana kadar gördüklerimin içinde
en iyisi. Uzmanlığı kalp ve damar cerrahisi olsa da, işlediği tüm konularda en
ince ayrıntısına kadar izleyiciyi bilgilendiriyor. Konuyu en ince ayrıntısına
kadar anlattığı için, insanların kafasında soru işareti kalmıyor (BD).
- (Ulusal
bir kanalda yayınlanan yabancı bir program B) anlaşılır ve pratik diye
düşünüyorum. Daha sade (GA).
- Bence,
sağlık yayıncılığı süreklilik arz etmeli. (Ulusal bir kanalda yayınlanan yerli
bir program A) buna iyi bir örnektir bence. (…) Sansasyon yaratarak sağlık
yayıncılığı yapılmaz. Orada, bilimsel gerçeği anlaşılır bir dille verirseniz
başarıya ulaşırsınız (TK).
- (Ulusal
bir kanalda yayınlanan yerli bir program A) amaca hizmet ettiğine inanıyorum.
Tıp dilinde kelimeler, cümleler kurmadan, insanların anlayabileceği bir dille
ve hareket unsurunu da gözeterek, dikkatiniz dağılmadan izleyebiliyorsunuz.
Farklı bir format. (A) programı sırf sağlığı izlettiği için bence başarılı
(BS).
- (Bir
İnternet sitesi/ süreli yayın H) benim başucu kaynaklarımdan birisidir medya
iletişiminde. (…) Oldukça iyi güncellenir ve (H)’in bir özelliği tüm Türkiye
çapında çıkan, ulusal ve yerel haberlerin bir süzgeçten geçirilerek oraya anlık
düşmesinden kaynaklanır (MDÇ).
- Reklam
olur diye düşünüyorum. Ama genel olarak (…) sağlık programlarını daha çok
beğeniyorum. Ama akşam 11’den sonra başlayan ve sabah 9-10 civarında 9 değil,
10-11 arasındaki sağlık programlarını bazı kanallardaki, onları hiç
beğenmiyorum (Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili, THM).
- Sağlığın
politikasıyla ilgili şeyleri daha çok seyrediyorum. Eğer ki dünya üzerinde bir
salgın, herhangi bir salgın varsa, Sağlık Bakanlığı’nın ya da Dünya Sağlık
Örgütü’nün İnternet sayfasından takip etmeyi tercih ediyorum (HÖ).
- (…)’nin
sağlık programlarını beğeniyorum çok seviyeli ve ilkeli, izliyorum takip
ediyorum (AYD).
Öte yandan beğenilmeyen programlar konusunda da bazı görüşler
mevcuttur:
- Bakıp
da beğendiğim sağlık programı yok. Gazetede baktıklarımın %99’u, televizyonda
ise %80’i uygun değil (OA).
- Kendisi öyle istemese bile ya da onu doğru
bulmasa bile ona dayatılıyor; ya editörü ya sayfa sekreteri ya da onun
üstündeki bölümün sorumlusu tarafından (X) gazetesinde çıkan haberden başka bir
haber yaz diyor aynı konu ile ilgili. (…) O alandaki yeni güncel bilgiyi takip
etmemek belirleyici unsurlardan bir tanesi. Tabi sağlıkçıların, hekimlerin
sağlık ortamlarının da, o kapalılıkları da önemli etken. (…) Televizyon
programlarında reyting ön planda olduğu için bilginin ya da bu konudaki
deneyiminizin olması değil; fiziğinizin ne kadar güzel olduğu ya da nasıl ifade
edebildiğiniz rol oynadığı için onları o cepheden değerlendirmek lâzım (Sağlık
alanında bir sivil toplum örgütü başkanı, MSD).
- (Sağlık konulu yayınlar) Bunların hepsine
baktığımda, maalesef, aynı şeylerin tekrarını görüyoruz (TK).
- (Ulusal
bir kanalda yayınlanan yerli bir program A) tam bir rezalet. Hiçbir etik kaygı
taşımayan ve etik ilkelerin ayaklar altına alındığı bir program (OA).
- Yurt
dışından örnek, bildiğim bir (Ulusal bir
kanalda yayınlanan yabancı bir program B) var. Bizdeki yayıncılıktan bile daha
kötü. Son derece etik dışı. Türkiye’ye geldiğinde de yapmıştı bunu. Diyor ki,
“yatın kalkın badem, ceviz yiyin. Her şey son bulur.” (…) Bizim ülkemizde
verilmesi gereken mesajlarda “önce sen şunlara dikkat et” denilmeli (AAİ).