Çalıştay sırasında da
ortaya çıkan tartışma birçok haberin sağlık haberi olarak kabul edilip
edilmemesi noktasında uzlaşma sağlayabilmenin pek de kolay olmadığını
göstermiştir. Gerek sağlık profesyonelleri ve gerekse medya
profesyonellerinin bir haberin sağlık haberi olup olmadığına ilişkin verdiği
yanıtlar farklılaşmıştır. Söz konusu haberler üzerindeki ayrıntılı tartışma ve değerlendirmeler
Öğüt’ün (2013:39-53) doktora tezinde ayrıntılı olarak analiz edilmiştir. Burada
ise tartışma sonrasında ortaya çıkan; bir haberin sağlık haberi olarak
nitelendirilmesi için dikkat edilmesi gereken belli başlı kriterlere maddeler
halinde yer verilebilir:
1) Yayının niteliği nedir? Haberin bir gazetede ya da
gazetenin ekinde yayınlanmış olması, onun “sağlık haberi” olarak
nitelendirilmesini etkiler nitelikte bulunmuştur. Ayşegül Aldoğan “ilan-reklam
karşılığında yayınlanan barter ekleri”ndeki yazıları “haber” olarak
değerlendirmemek gerektiğini söylemiştir. Aldoğan “Çünkü o haber değil, ilan
karşılığında yapılan bir şeydir. Ana gazeteleri baz almak lâzım.” demiştir.
Ziyneti Kocabıyık da aynı konuda basın bültenlerine işaret etmiştir.
Şirketlerin halkla ilişkiler şirketleri aracılığıyla gönderdikleri bültenlerin
haber olarak değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Kocabıyık, halkın bu
ayrımı yapıp yapamayacağı sorusuna karşılık da kafaların karışık olduğu
karşılığını vermiştir. Örnek bir haber üzerinden yürütülen tartışmada Aydoğan,
şu açıklamayı yapmıştır:
- “Kelebek
eki var Hürriyet’in, Sabah’ın Günaydın eki var. Milliyet’in Cadde eki var.
Mesela Cadde ve Günaydın’da sağlık sayfası var. Bunlara sağlık haberi diye
bakabilirsiniz. Sonuçta orada bir sağlık muhabiri, bir sağlık editörü var o
sayfaların başında. Ama bu eklerde magazin sayfaları ağırlıkta. Bu magazin
sayfalarında da çok fazla bu tarz sağlık haberi çıkıyor. Siz oraya baktığınızda
magazin sayfasında, sağlık haberi dersiniz ama siz bunu sağlık sayfasına
alamazsınız. Çünkü bu bir tanıtım haberi. Sağlık haberi değil, içerik olarak.
Vatandaş bunu tabi ki sağlık haberi olarak okuyor. Çünkü içinde hastane var.
Doktor var. Vatandaşın gözüyle sağlık haberi. Ama bizim (sağlık habercilerinin)
gözümüzden değil. Çünkü biz zaten bunları yapan, sayfaya koyan insanlarız.
Bunları yapıyorsak, dediğim gibi barter sayfalarına koyuyoruz ve imza
atmıyoruz. Haber diye geçmiyor çünkü. Bizim nezdimizde bu sağlık haberi
değildir. Sonuçta bir hastane var. Burada hastaneden bağımsız bir cerrahi
teknik tanıtılsa böyle bir yöntem var. Efendim şöyle şuna iyi geliyor, buna iyi
geliyor gibi bir şey olsa… Ama bu tamamen hastanenin tanıtımına yönelik. Burada
sağlık içeriği yok yani.”
2)Yazının türü nedir? Ahmet Rasim Küçükusta şöyle
demiştir: “Haberle, bilgilendirici yazı ya da köşe yazılarını da ayırt etmek lâzım.
Haber deyince mutlaka dün olan, evvelki gün olan yeni bir olay olması lâzım.
Bilgilendirmek ayrı bir şey. İkisini karıştırmamak lâzım.” Çalışmanın medya
içeriklerinin analizi boyutunda bu nokta “yazı türü” bağlamında daha detaylı
olarak ele alınmıştır.
3)Haberde sağlık muhabirinin imzası var mıdır? Haberin
bir sağlık muhabiri tarafından yazılmış olup olmaması da önemli görülmüştür
(Öğüt, 2013:56-57). Ancak haberde imzası olan kişinin sağlık muhabiri olup
olmadığının tespiti de ayrı bir sorunlu noktaya karşılık gelmektedir.
4)Haberin türü nedir? Bu konuda Ziyneti Kocabıyık
şöyle demektedir: “Sağlık haberi değil diye bir kenara atamayız; evet, sağlık
haberidir de diyemeyiz. Böyle örnekler var. Bu yüzden diyorum ki alt başlıklar
olmalı (…). Sektörel haberler (sağlık-güzellik, güncel yaşam, alternatif tıp)
gibi…”. Mustafa Sütlaş da konulacak olan kriterin ne olması gerektiği
noktasında okuru adres göstermekte ve şöyle demektedir: “Kriteri okur hangi
gözle okuyorsa o gözle koyar.” Sonuçta, sağlık haberlerini alt kategorilere
göre sınıflandırmak da kesin çizgileriyle tartışmasız mümkün görülmemektedir.
Çünkü alt kategorilerin nasıl tanımlandığı ya da tanımlarının ne olacağı konusu
da tartışma götürür nitelikte bulunmuştur.
5)Haberin genel konusu nedir? Haberin türüne karar
verilmesinde de önemli bir etken haberin genel konusudur. Kimi haberlerde genel
ya da temel konunun yanında sağlık konusuna da şu ya da bu şekilde
değinilmektedir. Örneğin bir deprem haberinde ölü ve yaralı sayısı, yaralıların
durumu ya da salgın hastalık tehdidi gibi konulardan, Kızılay’ın yaptığı
yardımlardan, çalışmalardan söz edilebilmektedir. Dolayısıyla sağlık haberi
konularının diğer haber türleriyle karıştırılması söz konusudur. Örneğin sağlık
çalışanlarına yönelik şiddet haberi hem polis-adliye hem de sağlık haberi
olarak nitelendirilebilmektedir. Burada haberin genel ya da ağırlıklı konusunun
ne olduğuna bakılarak sağlık temasının ana tema olup olmadığına göre haberin
bir sağlık haberi olup olmadığı değerlendirilebilir. Ancak bu nokta da
tartışmalıdır; çünkü haberde bahsi geçen sağlıkla ilgili temanın ne kadar
önemli bulunup bulunmadığı her zaman tartışma yaratabilmektedir. Katılımcılar
ise “içinde sağlık kelimesi geçen her yazı sağlık haberi olamaz” demektedir ve
“ana temanın sağlıkla ilgili olması” ve “sağlığa vurgu yapması beklenmelidir”
diye kaydetmektedirler (Öğüt, 2013:58).
Bu soruyu haberin “konu türü” de ilişkilendirmek mümkündür.
Öğüt (2013:59-61) sağlık konulu yazıların altı genel başlık altında
toplanabileceğini belirtmektedir:
a)
Genel
Sağlık: Tıp anabilim dallarından
biriyle ilgili bilgi veren, halk sağlığı ile ilgili bir olayı konu edinen, tanı
ve tedavi yöntemlerinden bahseden vb. sağlık konulu yazılar genel-sağlık
kategorisini oluşturmaktadır.
b)
Sağlık-Magazin: Ağırlıklı olarak güzellik, bakım, kozmetik,
egzersiz, sağlıklı yaşam konularını ele alan ya da ünlülerin sağlık durumlarına
ilişkin bilgiler veren magazinsel türde yazılar sağlık-magazin kategorisini
oluşturmaktadır.
c)
Sağlık-Ekonomi:
Sağlık kurumları, ilaç, tıbbi
ürün veya tıbbi cihaz firmaları vb. gibi sağlık alanında hizmet sunan
kurumların finansal, tıbbi yatırımlarına ilişkin yazılar ile araştırma
geliştirme çalışmalarına ilişkin konular sağlık- ekonomi kategorisini
oluşturmaktadır. Sağlık Bakanlığı veya hükümet tarafından gerçekleştirilen
tasarruflar, sosyal güvenlik sisteminin ekonomik boyutu, sağlık hizmeti
alanları ve sağlık çalışanlarını ilgilendiren her tür ekonomik önlem ve
düzenleme vb. gibi konuların yanında sağlık alanında yaşanan yolsuzluk ve
usulsüzlüklerin konu edildiği yazılar sağlık- ekonomi kategorisini
oluşturmaktadır.
d)
Sağlık-Hukuk:
Sağlık kurumları, sağlık
çalışanları ve sağlık hizmeti alanları ilgilendirebilecek her türden yasal
düzenlemeye ilişkin yazılar sağlık hukuk başlığı altında değerlendirilmektedir.
e)
Sağlık-Adliye:
Öncelikli olarak Adli Tıp
Anabilim Dalı içerisine giren otopsi, DNA testi, tecavüz vakaları gibi olayları
konu edinen türde yazılar sağlık -adliye başlığı altında değerlendirilmektedir.
Buna ek olarak, hastalar ve sağlık çalışanlarının karşılaştıkları mağduriyet,
taciz, fiziksel/sözel saldırılar vb. nedenlerle adli yollara başvurmalarını
içeren yazılar da sağlık- adliye türü olarak ele alınmıştır.
f)
Advertorial
(Tanıtım): Türk Dil Kurumu
tarafından “Gazete ve dergilerin özel sayfalarında bir reklam çerçevesindeki
yazı, tanıtılacak ürünü değişik öğeler yardımıyla haber biçiminde anlatan
reklam, bir yayın organında yer satın almış olduğu için bir şirketten,
ürünlerinden veya hizmetlerinden söz eden yazı” olarak tanımlanan tanıtım
içerikli yazılar sağlık alanında yaşanan ticarileşmeye koşut olarak sıkça
rastlanan sağlık konulu yazı türlerinden biridir. Her ne kadar sağlık
muhabirleri açısından “sağlık haberi” olarak değerlendirilmese de okuyucuya
“sağlıkla ilgili bilgi aktarımı” olması sebebiyle tanıtım içerikli yazılar da
sağlık konulu yazı kapsamında ele alınmıştır.
6)Haberde işlenen temalar nelerdir? Haberde sağlıkla
ilgili temalar işlenmekte midir? Sağlık haberleri, kapsadığı konular itibariyle
oldukça geniş bir alana sahiptir. Devlet
kurumlarından, özel sektöre; ilaç firmalarından, tıbbi cihaz üreticilerine;
sağlık eğitiminden, uluslararası sağlık araştırmalarına kadar hemen hemen insan
sağlığıyla ilintili her konu bu haber türünün temalarını oluşturmaktadır.
Sağlıkla ilgili skandallar, hasta ve hastalık öyküleri, kişisel hikâyeler,
sağlıkla ilgili düzenleme ve değişiklikler, hasta ve sağlık profesyoneli
hakları gibi pek çok konu da sağlık haberlerinde ele alınabilmektedir. Bu
bağlamda projenin içerik analizi boyutunda tanımlanan tema ya da konulara uygun
haberler sağlık haberi olarak nitelendirilebilmektedir.
7)Haber kaynağı kimdir? Sağlık muhabirleri tarafından
sağlık konulu bir haberin kaynağının öncelikle sağlık alanında bir kişi ya da
kurum olması beklenmektedir. Haberde görüşü alınan kişilerin sağlık alanında
olması önemli bir ayırt edici özellik olarak görülmektedir.
8)Haberin yazım dili nasıldır? Haberin üslubu reklam
unsurları taşıyor mu? Örneğin bir merkezin ya da bir hastanedeki hizmetin
övülmesi söz konusu mu? Merkezin adı birden çok kez tekrarlanmış mı?
9)Sağlıkla ilgili detaylı bilgi verilmekte midir? Bir
şey anlatıyor, öğretiyor, dikkat çekiyor mu, mesaj veriyor mu? Bilgilendirici
boyutu var mı?
10)Kamuoyunun yararlanacağı bilgi var mıdır? Sağlık
açısından bu haber kamuoyuna faydalı bir bilgi sağlıyor mu? Yoksa daha çok bir
kişiyi, kurumu ya da ürünü mü tanıtıyor, onun reklamını mı yapıyor?
11)İçinde sağlıkla ilgili kavramlara yer verilmekte
midir? Bu konuda Ziyneti Kocabıyık şöyle demektedir: “İçinde sağlık
kelimesinin geçmesi, bakanlık kelimesinin geçmesi sağlık yayını olduğu anlamına
gelmiyor.”
12)Haber unsurlarına, 5N1K kuralına sahip midir? Örneğin
Ziyneti Kocabıyık şöyle demektedir:
- “Kim?
Belki bir doktor, belki bir sağlık olayından etkilenen kişi, olay sağlığı
ilgilendiren bir şey olmalı. Yani haberin unsurları bir tarafa konmamalı.
5N1K’sını mutlaka taşımalı sağlık haberi olması için. Ve dediğim gibi alt
başlıkları da oluşturulmalı. Sektörel, sağlık magazin, sağlık güncel yaşam
birbirinden ayıramazsınız. Az evvel ki haberleri bir tarafa atamazsınız ya çok
katı olacaksınız. Çok net bilimsel bilgiyi veren, tedaviyi anlatan. Tedaviyi
anlatan ancak, sağlık haberinin değeri olması gerekiyor. Ne kadar kişiye
ulaşıyor? Yeni bir şeyden mi bahsediyor? Çok eski bir şeyden de bahsediyor olabilir
ama aydınlatma unsuru vardır. Fakat benim için haber değildir ben onu
kullanmam. On defa yazılmıştır. Haber olarak algılamam. Ama bir haberdir.”
13)Yeniden keşif haberi midir? Sağlık muhabirleriyle
diğer muhabirlerin yazdığı sağlık konulu haberlerin birbirinden farklı
olabildiğine dikkat çeken Aydoğan, bu noktada şunları söylemektedir:
- “Bize
(sağlık muhabirlerine) haber gelmeyen bir şey, başka bir gazeteciye, sağlığa
bakmayan bir gazeteciye, haber gelebiliyor. Ve dünyayı yeniden keşfediyor
mesela. On sene önce Türkiye’ye gelmiş bir yöntemi aman efendim böyle bir şey
var Türkiye’de diye tekrar haber yapıyor. Hâlbuki evet çok önemli, kitlesel,
herkesi ilgilendiriyor. Mesela kısırlık haberleri, tüp bebek haberleri, IBF
tedavileri her zaman bizim mesela (…).
Şimdi orada yeni bir şey yok. Ama bilgilendirici tarafı var (…). Bize
göre haber değil ama siz onu işlediğinizde ondan faydalanan milyonlarca insan
var.”
14)Asparagas mıdır? Haber kaynağının adı bulunmayan,
kimi zaman “yapılan bir araştırmaya göre” denilen ya da bir yayın organına
atıfta bulunulan kimi zaman isim, hatta kurum adı ve araştırmanın adı bile
verilen ama bu bilgilerin doğruluğu bir türlü doğrulatılamayan ya da
doğrulatılamayacak nitelikte olan daha çok magazin olarak da görülebilecek nitelikte,
uydurma ya da asparagas haberler de üretilebilmektedir.
Sağlık haberlerinin belirli kategorilere
yerleştirilmesindeki sıkıntı nedeniyle bir açıklamada bulunan Yusuf Ziya
Erarslan şunları söylemektedir:
- “Şimdi
esasen Ankara’daki sağlık muhabirlerinin sağlık haberlerine bakış açısıyla,
İstanbul’daki sağlık muhabirlerinin sağlık haberine bakışı arasında da bir fark
vardır. Mesleki fark vardır. Her iki ildeki sağlık muhabiri arkadaşlarımın
çalışma koşulları ve aslında habere bakışı da aslında farklıdır. Dolayısıyla
(sağlık haberleri üzerinde) bu kadar tartışmanın olması normal. Mesela Ankara’daki sağlık muhabirleri genelde
sağlık sistemi üzerinden haber yaparlar. İşte Sağlık Bakanlığının uygulamaları,
buna karşı meslek örgütlerinin direnci, eleştirisi, görüşü şeklinde.
İstanbul’daki arkadaşlar genelde uzman görüşü ve sektörel haber bazında.
Dolayısıyla bu ucu açık bir alan. Benim için sağlık haberi olan, başkası için
olmayabilir. Doğal aslında bunlar.”
Oturumda sağlık muhabirinin kimliği de konuşmalar sırasında
tartışmaya açılmıştır. Yusuf Ziya Eraslan şunları söylemiştir:
- “En
büyük problem bu aslında. Bunu konuşmamız lâzım. Biri başladığı zaman en
çaylağa hadi git sağlığa bak deniyor” sözleriyle sağlık muhabirlerinin
niteliğine bir eleştiri getirmiştir. Sağlık muhabirliğinin ayrı bir şey
olduğunu söyleyen Ziyneti Kocabıyık’a eklemede bulunan Ayşegül Aydoğan da
sağlık alanına ilgi duyan ya da bu konuda haberler yazan ve ödül de alan
birinin, başka bir gazeteye transfer olduğunda başka alanlarda çalışmaya
başladığından örnek vererek şunları dile getirmiştir: “Sağlık muhabiri
kongreleri takip eder, konferanslara gider, bilimsel toplantıları kaçırmaz,
bunlar sağlık habercisinin rutinindedir. Bize davetler gelir. Bir camia var
sonuçta, tanınırlığımız var. Yani Milliyet’ten herhangi biri gönderilmez ya da
medikal yayınlardan her hangi biri gönderilmez. İsme gelir davet.”