1.SAĞLIK HABERİ VE SAĞLIK HABERCİLİĞİ

Gerek literatürde daha önce ifade edilen boşluk, gerek medya ve sağlık görüşmelerinde elde edilen belli başlı noktalar uygulamada ya da pratikte hangi haberin sağlık haberi olup hangisinin olmadığını belirleme noktasında yeterli bilgiyi sunmamıştır. Projenin içerik analizi uygulamasında bazı haberler karşısında kodlayıcılar arasında yaşanan tereddütler nedeniyle konu bu kez de “uzmanları arasında” tartışmaya açılmak istenmiş ve daha somut kriterlerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu bağlamda çalıştayın birinci oturumunda “sağlık haberi nedir, ne değildir?” sorusuna yanıt aranmıştır. Örnekler üzerinden gitmek amacıyla da projenin içerik analizi kodlamasında karşılaşılan ve kodlayıcılar arası uyum değerlendirmesinde üzerinde tereddüde düşüldüğü için düşük oran elde ettiği belirlenen 44 haber kupürü projeksiyon cihazı yardımıyla toplantıya katılanlara sunulmuş ve katılımcıların değerlendirmeleri alınmıştır.



Çalıştay sırasında da ortaya çıkan tartışma birçok haberin sağlık haberi olarak kabul edilip edilmemesi noktasında uzlaşma sağlayabilmenin pek de kolay olmadığını göstermiştir. Gerek sağlık profesyonelleri ve gerekse medya profesyonellerinin bir haberin sağlık haberi olup olmadığına ilişkin verdiği yanıtlar farklılaşmıştır. Söz konusu haberler üzerindeki ayrıntılı tartışma ve değerlendirmeler Öğüt’ün (2013:39-53) doktora tezinde ayrıntılı olarak analiz edilmiştir. Burada ise tartışma sonrasında ortaya çıkan; bir haberin sağlık haberi olarak nitelendirilmesi için dikkat edilmesi gereken belli başlı kriterlere maddeler halinde yer verilebilir:

1) Yayının niteliği nedir? Haberin bir gazetede ya da gazetenin ekinde yayınlanmış olması, onun “sağlık haberi” olarak nitelendirilmesini etkiler nitelikte bulunmuştur. Ayşegül Aldoğan “ilan-reklam karşılığında yayınlanan barter ekleri”ndeki yazıları “haber” olarak değerlendirmemek gerektiğini söylemiştir. Aldoğan “Çünkü o haber değil, ilan karşılığında yapılan bir şeydir. Ana gazeteleri baz almak lâzım.” demiştir. Ziyneti Kocabıyık da aynı konuda basın bültenlerine işaret etmiştir. Şirketlerin halkla ilişkiler şirketleri aracılığıyla gönderdikleri bültenlerin haber olarak değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Kocabıyık, halkın bu ayrımı yapıp yapamayacağı sorusuna karşılık da kafaların karışık olduğu karşılığını vermiştir. Örnek bir haber üzerinden yürütülen tartışmada Aydoğan, şu açıklamayı yapmıştır:

-   “Kelebek eki var Hürriyet’in, Sabah’ın Günaydın eki var. Milliyet’in Cadde eki var. Mesela Cadde ve Günaydın’da sağlık sayfası var. Bunlara sağlık haberi diye bakabilirsiniz. Sonuçta orada bir sağlık muhabiri, bir sağlık editörü var o sayfaların başında. Ama bu eklerde magazin sayfaları ağırlıkta. Bu magazin sayfalarında da çok fazla bu tarz sağlık haberi çıkıyor. Siz oraya baktığınızda magazin sayfasında, sağlık haberi dersiniz ama siz bunu sağlık sayfasına alamazsınız. Çünkü bu bir tanıtım haberi. Sağlık haberi değil, içerik olarak. Vatandaş bunu tabi ki sağlık haberi olarak okuyor. Çünkü içinde hastane var. Doktor var. Vatandaşın gözüyle sağlık haberi. Ama bizim (sağlık habercilerinin) gözümüzden değil. Çünkü biz zaten bunları yapan, sayfaya koyan insanlarız. Bunları yapıyorsak, dediğim gibi barter sayfalarına koyuyoruz ve imza atmıyoruz. Haber diye geçmiyor çünkü. Bizim nezdimizde bu sağlık haberi değildir. Sonuçta bir hastane var. Burada hastaneden bağımsız bir cerrahi teknik tanıtılsa böyle bir yöntem var. Efendim şöyle şuna iyi geliyor, buna iyi geliyor gibi bir şey olsa… Ama bu tamamen hastanenin tanıtımına yönelik. Burada sağlık içeriği yok yani.”
2)Yazının türü nedir? Ahmet Rasim Küçükusta şöyle demiştir: “Haberle, bilgilendirici yazı ya da köşe yazılarını da ayırt etmek lâzım. Haber deyince mutlaka dün olan, evvelki gün olan yeni bir olay olması lâzım. Bilgilendirmek ayrı bir şey. İkisini karıştırmamak lâzım.” Çalışmanın medya içeriklerinin analizi boyutunda bu nokta “yazı türü” bağlamında daha detaylı olarak ele alınmıştır.

3)Haberde sağlık muhabirinin imzası var mıdır? Haberin bir sağlık muhabiri tarafından yazılmış olup olmaması da önemli görülmüştür (Öğüt, 2013:56-57). Ancak haberde imzası olan kişinin sağlık muhabiri olup olmadığının tespiti de ayrı bir sorunlu noktaya karşılık gelmektedir.

4)Haberin türü nedir? Bu konuda Ziyneti Kocabıyık şöyle demektedir: “Sağlık haberi değil diye bir kenara atamayız; evet, sağlık haberidir de diyemeyiz. Böyle örnekler var. Bu yüzden diyorum ki alt başlıklar olmalı (…). Sektörel haberler (sağlık-güzellik, güncel yaşam, alternatif tıp) gibi…”. Mustafa Sütlaş da konulacak olan kriterin ne olması gerektiği noktasında okuru adres göstermekte ve şöyle demektedir: “Kriteri okur hangi gözle okuyorsa o gözle koyar.” Sonuçta, sağlık haberlerini alt kategorilere göre sınıflandırmak da kesin çizgileriyle tartışmasız mümkün görülmemektedir. Çünkü alt kategorilerin nasıl tanımlandığı ya da tanımlarının ne olacağı konusu da tartışma götürür nitelikte bulunmuştur.

5)Haberin genel konusu nedir? Haberin türüne karar verilmesinde de önemli bir etken haberin genel konusudur. Kimi haberlerde genel ya da temel konunun yanında sağlık konusuna da şu ya da bu şekilde değinilmektedir. Örneğin bir deprem haberinde ölü ve yaralı sayısı, yaralıların durumu ya da salgın hastalık tehdidi gibi konulardan, Kızılay’ın yaptığı yardımlardan, çalışmalardan söz edilebilmektedir. Dolayısıyla sağlık haberi konularının diğer haber türleriyle karıştırılması söz konusudur. Örneğin sağlık çalışanlarına yönelik şiddet haberi hem polis-adliye hem de sağlık haberi olarak nitelendirilebilmektedir. Burada haberin genel ya da ağırlıklı konusunun ne olduğuna bakılarak sağlık temasının ana tema olup olmadığına göre haberin bir sağlık haberi olup olmadığı değerlendirilebilir. Ancak bu nokta da tartışmalıdır; çünkü haberde bahsi geçen sağlıkla ilgili temanın ne kadar önemli bulunup bulunmadığı her zaman tartışma yaratabilmektedir. Katılımcılar ise “içinde sağlık kelimesi geçen her yazı sağlık haberi olamaz” demektedir ve “ana temanın sağlıkla ilgili olması” ve “sağlığa vurgu yapması beklenmelidir” diye kaydetmektedirler (Öğüt, 2013:58).
Bu soruyu haberin “konu türü” de ilişkilendirmek mümkündür. Öğüt (2013:59-61) sağlık konulu yazıların altı genel başlık altında toplanabileceğini belirtmektedir:

a)       Genel Sağlık: Tıp anabilim dallarından biriyle ilgili bilgi veren, halk sağlığı ile ilgili bir olayı konu edinen, tanı ve tedavi yöntemlerinden bahseden vb. sağlık konulu yazılar genel-sağlık kategorisini oluşturmaktadır.
b)       Sağlık-Magazin: Ağırlıklı olarak güzellik, bakım, kozmetik, egzersiz, sağlıklı yaşam konularını ele alan ya da ünlülerin sağlık durumlarına ilişkin bilgiler veren magazinsel türde yazılar sağlık-magazin kategorisini oluşturmaktadır.
c)       Sağlık-Ekonomi: Sağlık kurumları, ilaç, tıbbi ürün veya tıbbi cihaz firmaları vb. gibi sağlık alanında hizmet sunan kurumların finansal, tıbbi yatırımlarına ilişkin yazılar ile araştırma geliştirme çalışmalarına ilişkin konular sağlık- ekonomi kategorisini oluşturmaktadır. Sağlık Bakanlığı veya hükümet tarafından gerçekleştirilen tasarruflar, sosyal güvenlik sisteminin ekonomik boyutu, sağlık hizmeti alanları ve sağlık çalışanlarını ilgilendiren her tür ekonomik önlem ve düzenleme vb. gibi konuların yanında sağlık alanında yaşanan yolsuzluk ve usulsüzlüklerin konu edildiği yazılar sağlık- ekonomi kategorisini oluşturmaktadır. 
d)       Sağlık-Hukuk: Sağlık kurumları, sağlık çalışanları ve sağlık hizmeti alanları ilgilendirebilecek her türden yasal düzenlemeye ilişkin yazılar sağlık hukuk başlığı altında değerlendirilmektedir.
e)       Sağlık-Adliye: Öncelikli olarak Adli Tıp Anabilim Dalı içerisine giren otopsi, DNA testi, tecavüz vakaları gibi olayları konu edinen türde yazılar sağlık -adliye başlığı altında değerlendirilmektedir. Buna ek olarak, hastalar ve sağlık çalışanlarının karşılaştıkları mağduriyet, taciz, fiziksel/sözel saldırılar vb. nedenlerle adli yollara başvurmalarını içeren yazılar da sağlık- adliye türü olarak ele alınmıştır.
f)        Advertorial (Tanıtım): Türk Dil Kurumu tarafından “Gazete ve dergilerin özel sayfalarında bir reklam çerçevesindeki yazı, tanıtılacak ürünü değişik öğeler yardımıyla haber biçiminde anlatan reklam, bir yayın organında yer satın almış olduğu için bir şirketten, ürünlerinden veya hizmetlerinden söz eden yazı” olarak tanımlanan tanıtım içerikli yazılar sağlık alanında yaşanan ticarileşmeye koşut olarak sıkça rastlanan sağlık konulu yazı türlerinden biridir. Her ne kadar sağlık muhabirleri açısından “sağlık haberi” olarak değerlendirilmese de okuyucuya “sağlıkla ilgili bilgi aktarımı” olması sebebiyle tanıtım içerikli yazılar da sağlık konulu yazı kapsamında ele alınmıştır.

6)Haberde işlenen temalar nelerdir? Haberde sağlıkla ilgili temalar işlenmekte midir? Sağlık haberleri, kapsadığı konular itibariyle oldukça geniş bir alana sahiptir.  Devlet kurumlarından, özel sektöre; ilaç firmalarından, tıbbi cihaz üreticilerine; sağlık eğitiminden, uluslararası sağlık araştırmalarına kadar hemen hemen insan sağlığıyla ilintili her konu bu haber türünün temalarını oluşturmaktadır. Sağlıkla ilgili skandallar, hasta ve hastalık öyküleri, kişisel hikâyeler, sağlıkla ilgili düzenleme ve değişiklikler, hasta ve sağlık profesyoneli hakları gibi pek çok konu da sağlık haberlerinde ele alınabilmektedir. Bu bağlamda projenin içerik analizi boyutunda tanımlanan tema ya da konulara uygun haberler sağlık haberi olarak nitelendirilebilmektedir.

7)Haber kaynağı kimdir? Sağlık muhabirleri tarafından sağlık konulu bir haberin kaynağının öncelikle sağlık alanında bir kişi ya da kurum olması beklenmektedir. Haberde görüşü alınan kişilerin sağlık alanında olması önemli bir ayırt edici özellik olarak görülmektedir.

8)Haberin yazım dili nasıldır? Haberin üslubu reklam unsurları taşıyor mu? Örneğin bir merkezin ya da bir hastanedeki hizmetin övülmesi söz konusu mu? Merkezin adı birden çok kez tekrarlanmış mı?

9)Sağlıkla ilgili detaylı bilgi verilmekte midir? Bir şey anlatıyor, öğretiyor, dikkat çekiyor mu, mesaj veriyor mu? Bilgilendirici boyutu var mı?

10)Kamuoyunun yararlanacağı bilgi var mıdır? Sağlık açısından bu haber kamuoyuna faydalı bir bilgi sağlıyor mu? Yoksa daha çok bir kişiyi, kurumu ya da ürünü mü tanıtıyor, onun reklamını mı yapıyor?

11)İçinde sağlıkla ilgili kavramlara yer verilmekte midir? Bu konuda Ziyneti Kocabıyık şöyle demektedir: “İçinde sağlık kelimesinin geçmesi, bakanlık kelimesinin geçmesi sağlık yayını olduğu anlamına gelmiyor.”

12)Haber unsurlarına, 5N1K kuralına sahip midir? Örneğin Ziyneti Kocabıyık şöyle demektedir:
-   “Kim? Belki bir doktor, belki bir sağlık olayından etkilenen kişi, olay sağlığı ilgilendiren bir şey olmalı. Yani haberin unsurları bir tarafa konmamalı. 5N1K’sını mutlaka taşımalı sağlık haberi olması için. Ve dediğim gibi alt başlıkları da oluşturulmalı. Sektörel, sağlık magazin, sağlık güncel yaşam birbirinden ayıramazsınız. Az evvel ki haberleri bir tarafa atamazsınız ya çok katı olacaksınız. Çok net bilimsel bilgiyi veren, tedaviyi anlatan. Tedaviyi anlatan ancak, sağlık haberinin değeri olması gerekiyor. Ne kadar kişiye ulaşıyor? Yeni bir şeyden mi bahsediyor? Çok eski bir şeyden de bahsediyor olabilir ama aydınlatma unsuru vardır. Fakat benim için haber değildir ben onu kullanmam. On defa yazılmıştır. Haber olarak algılamam. Ama bir haberdir.”

13)Yeniden keşif haberi midir? Sağlık muhabirleriyle diğer muhabirlerin yazdığı sağlık konulu haberlerin birbirinden farklı olabildiğine dikkat çeken Aydoğan, bu noktada şunları söylemektedir:

-   “Bize (sağlık muhabirlerine) haber gelmeyen bir şey, başka bir gazeteciye, sağlığa bakmayan bir gazeteciye, haber gelebiliyor. Ve dünyayı yeniden keşfediyor mesela. On sene önce Türkiye’ye gelmiş bir yöntemi aman efendim böyle bir şey var Türkiye’de diye tekrar haber yapıyor. Hâlbuki evet çok önemli, kitlesel, herkesi ilgilendiriyor. Mesela kısırlık haberleri, tüp bebek haberleri, IBF tedavileri her zaman bizim mesela (…).  Şimdi orada yeni bir şey yok. Ama bilgilendirici tarafı var (…). Bize göre haber değil ama siz onu işlediğinizde ondan faydalanan milyonlarca insan var.”

14)Asparagas mıdır? Haber kaynağının adı bulunmayan, kimi zaman “yapılan bir araştırmaya göre” denilen ya da bir yayın organına atıfta bulunulan kimi zaman isim, hatta kurum adı ve araştırmanın adı bile verilen ama bu bilgilerin doğruluğu bir türlü doğrulatılamayan ya da doğrulatılamayacak nitelikte olan daha çok magazin olarak da görülebilecek nitelikte, uydurma ya da asparagas haberler de üretilebilmektedir.
Sağlık haberlerinin belirli kategorilere yerleştirilmesindeki sıkıntı nedeniyle bir açıklamada bulunan Yusuf Ziya Erarslan şunları söylemektedir:

-   “Şimdi esasen Ankara’daki sağlık muhabirlerinin sağlık haberlerine bakış açısıyla, İstanbul’daki sağlık muhabirlerinin sağlık haberine bakışı arasında da bir fark vardır. Mesleki fark vardır. Her iki ildeki sağlık muhabiri arkadaşlarımın çalışma koşulları ve aslında habere bakışı da aslında farklıdır. Dolayısıyla (sağlık haberleri üzerinde) bu kadar tartışmanın olması normal.  Mesela Ankara’daki sağlık muhabirleri genelde sağlık sistemi üzerinden haber yaparlar. İşte Sağlık Bakanlığının uygulamaları, buna karşı meslek örgütlerinin direnci, eleştirisi, görüşü şeklinde. İstanbul’daki arkadaşlar genelde uzman görüşü ve sektörel haber bazında. Dolayısıyla bu ucu açık bir alan. Benim için sağlık haberi olan, başkası için olmayabilir. Doğal aslında bunlar.”

Oturumda sağlık muhabirinin kimliği de konuşmalar sırasında tartışmaya açılmıştır. Yusuf Ziya Eraslan şunları söylemiştir:

-   “En büyük problem bu aslında. Bunu konuşmamız lâzım. Biri başladığı zaman en çaylağa hadi git sağlığa bak deniyor” sözleriyle sağlık muhabirlerinin niteliğine bir eleştiri getirmiştir. Sağlık muhabirliğinin ayrı bir şey olduğunu söyleyen Ziyneti Kocabıyık’a eklemede bulunan Ayşegül Aydoğan da sağlık alanına ilgi duyan ya da bu konuda haberler yazan ve ödül de alan birinin, başka bir gazeteye transfer olduğunda başka alanlarda çalışmaya başladığından örnek vererek şunları dile getirmiştir: “Sağlık muhabiri kongreleri takip eder, konferanslara gider, bilimsel toplantıları kaçırmaz, bunlar sağlık habercisinin rutinindedir. Bize davetler gelir. Bir camia var sonuçta, tanınırlığımız var. Yani Milliyet’ten herhangi biri gönderilmez ya da medikal yayınlardan her hangi biri gönderilmez. İsme gelir davet.”