Sağlık konulu yayınlarda verilen bilgilerin denetlenip
denetlenmediğine ilişkin soru yalnızca medya profesyonellerine yöneltilmiştir.
Bu soruya verilen yanıtlarda medya profesyonellerinin çoğunlukla “Denetim yok (f=17;
%37,8)” dedikleri belirlenmiştir. “Denetim var” diyenlerin sayısı daha azdır (f=10;
%22,2). Ancak bu denetimin medya kurumu dışındaki kurumlar tarafından
yapıldığını ya da “Az” olduğunu söyleyenler de dikkat çekmektedir.
Tablo
46. Sağlık konulu yayınlarda verilen bilgiler denetleniyor mu?
(Medya)
|
Frekans
|
%
|
Denetim yok
|
17
|
37,8
|
Denetim var
|
10
|
22,2
|
Gerekli görüldüğünde denetleniyor
|
5
|
11,1
|
Rekabet kurumu / RTÜK gibi kurumlar denetliyor
|
4
|
8,9
|
Kontrol az
|
3
|
6,7
|
Diğer
|
6
|
13,3
|
N
|
45
|
|
Cevap yok, yorum yok, kesin bilgim yok
|
2
|
|
Sorulmayan kişi sayısı
|
12
|
|
Denetim sorusunun ardından medya profesyonellerine medya
kurumu içinde bir denetim mekanizması, örneğin sağlık danışmanı olup olmadığı
da sorulmuştur. Bu şekildeki soruya verilen yanıtlar denetimin nasıl olduğuna
da ışık tutmaktadır. 37 kişinin yanıt verdiği bu soruya, 9 kişi kurum içi bir
denetimin olmadığı karşılığını vermiştir (%24,3). 5 kişi medya
profesyonellerinin kendilerinin kendi kendilerini denetlediğini söylerken, 4
kişi birden çok kanalla bilgilerin denetlendiğini kaydetmiştir. 4 kişi de
hekimlere sorulduğunu belirtmiştir.
|
Frekans
|
%
|
Yok, denetlenmiyor, kurum içinde denetim mekanizması
bulunmuyor
|
9
|
24,3
|
(Muhabir, yazar) kendisi denetliyor
|
5
|
13,5
|
Birden çok kanalla denetim yapılıyor
|
4
|
10,8
|
Hekimlere soruluyor
|
4
|
10,8
|
Bilgiyle tecrübeyle denetleniyor
|
3
|
8,1
|
Editör denetliyor
|
3
|
8,1
|
Diğer
|
9
|
24,3
|
N
|
37
|
|
Cevap yok, yorum yok, kesin bilgim yok
|
5
|
|
Sorulmayan kişi sayısı
|
17
|
|
Denetim konusunda öne çıkan kimi görüşler ise şu şekildedir:
- Zaman
zaman TTB dolaylı olarak müdahale ediyor veya uyarıyor, ama yeterli olmuyor
(MGÇ).
- Dışarıdan
bir izleme oluyor mu onu bilemem. RTÜK’tür bu konuda muhatap olan, ama RTÜK
özellikle sağlık konularına ilişkin bir şey yapıyor mu onu bilmiyorum.
Muhtemelen bütün televizyon yayıncılığını içine aldığı için yapıyordur. Böyle
bir şey muhakkak vardır (YSK).
- Paranın
girdiği yerde söz sahibi olamıyorsun o program üzerinde. Çünkü parayı basandır
o programın sahibi (…). Hesap verdiğim adam parayı basan adamdır. Mehmet Bey
beğendiniz mi? Doktorunuz çıktı… Çok güzel konuştuk. Ah ah ah… teşekkür ederim.
Denetim yok. Ne yazık ki yok (BÇ).
- Böyle
bir denetim mekanizması yok aslında. En büyük denetleyici okuyucu burada.
Sağlık haberleriyle ilgili en çok şikâyet hekimlerden ve eczacılardan geliyor
(ADA).
Denetimin nasıl yapıldığına ilişkin belli başlı görüşler ise
şu şekildedir:
-
Elbette denetleniyor. Bugün ulaştığımız iletişim
organlarındaki çeşitlilik, aynı zamanda denetlenebilirlik katsayısını
yükseltti. Bir yayın organında çıkan yanlış bir sağlık haberi, başka bir yayın
organı tarafından anında uzman görüşleri ile düzeltilebiliyor. Ayrıca her yayın
kurumunun bugün bünyesinde sağlık hizmeti veren sağlık ekibi bulunmaktadır. Bu
ekipte görevli sağlık uzmanları, yayın kuruluşuna sağlık hizmeti verdikleri
gibi danışmanlık hizmeti de vermektedirler. Örneğin (gazetenin) kurum doktoru
özellikle insan sağlığı konusunda yayınlanacak haberler konusunda kendisi,
gerektiğinde bilgi vermekte, gerektiğinde yol gösterici olarak yayınlara
yardımcı olmaktadır (ŞK).
- Yazı
işleri ihtiyaç duyduğunda benden uzmanlara danışarak kontrol etmeni
isteyebiliyor. Ben de sağlık muhabiri olarak haber hazırlarken gerekli görmem
halinde denetliyorum. Ancak bu da konuya göre değişir. Örneğin turist ishali
yazarken bir doktorla yaptığım röportajı, bir başkasıyla denetlemiyorum. Ama
ciddi bir iddia varsa, örneğin “Otizmi bitiriyor” deniyorsa, mutlaka başka
uzmanlara sorarım. Tıp alanında hemen her branşın bir uzmanlık derneği var.
Talep etmemiz halinde geri çevirmiyorlar (OMN).
- Şimdi
denetimin olabilmesi için sağlıkta uzmanlaşmış bir editörün olması lâzım.
Televizyonda bu yok. Gazetelerde bu olabilir. Ama televizyonlar sağlık muhabiri
istihdam etmiyorken sağlık kökenli bir… (…) Denetim diye bir şey yok sadece
redaksiyon diye bir şey var (BÇ).
- Safra
kesesi ile ilgili bir haberdi. Safra kesesi taşları alınırken safra kesesi de
birlikte alınıyor. Haberde ‘taşlarını alırken safra kesesini de almışlar’
diyor. Aslında uygulama normal, yapılması gereken bir şey. Ama arkadaşımız
belki konunun uzmanı olmadığı için, belki check etmediği için problem olmuştu
ve dedi ki cerrahlar da bu iş zaten böyle yapılıyor. Artık gazetede haber
yayınlandıktan sonra haberin sorumlusu sen değilsin, gazete yani gazete
yönetimi (ADA).
Sağlık konulu yayınların denetimi konusunda “diğer görüşmeler”
kategorisi içinde görüşleri alınan sağlık konulu davalara bakan bir avukat da
şunları söylemektedir:
- Ben
(sağlık konulu yayınlara ilişkin) denetimin olmadığını düşünüyorum sadece. (…)
Yani, basının her söylediğini doğru kabul etmemek lâzım, her övdüğünü de kabul
etmemek lâzım. Bilakis mecburen kendi şartlarınızda bir denetimden geçirilmesi
lâzım. Çünkü basını denetleyemiyoruz, televizyonu denetleyemiyoruz, İnterneti
hiç denetleyemiyoruz (AVK).