DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: KAYNAK KİŞİLERE YÖNELİK ÇALIŞMA

Sağlık konulu yayınların kamuoyunun önüne çıkmasından sorumlu olanları en genel çerçevede iki ayrı grup olarak tanımlamak mümkündür. Bunlardan ilki sağlık konulu yayınların mutfağında hizmet veren medya profesyonelleri, diğeri de medya profesyonellerinin bilgi ve başvuru kaynağı olan ve aynı zamanda bu alanda hizmet veren kamu ve sivil kurum ve kuruluşlarının yetkili ve temsilcileridir. Her iki grubun sağlık konulu yayınlara ilişkin değerlendirmelerine ve kendi deneyimlerine ilişkin görüşler bu bölümde ele alınacaktır.

Çalışmada tanımlanan “medya profesyonelleri” grubu; herhangi bir yayın organında görevli, sağlık konusunda yayınlar yapan ya da bu yayınlarda görev alan muhabir, editör, yazar, programcı, yapımcı, yönetmen ve sunucuları, medya yöneticileri ve medya sahipleri ile medya alanından sorumlu ya da bu alanda faaliyet gösterin sivil ve kamu kurum ve kuruluşlarının yönetici ve personelini kapsamaktadır.
 “Sağlık profesyonelleri” olarak anılan grup ise; doğrudan ya da dolaylı olarak insan sağlığı konusundaki medya içeriklerine bilgi veren, bilgi verme potansiyeli olan, haber kaynaklığı yapan, konuk, uzman, yetkili ya da bilgili kişi sıfatıyla ya da bilim insanı olarak programlara katılan ya da medyada yazılar yazan kişiler ile bu alanlarda faaliyet gösteren sivil ve kamu kurum ve kuruluşlarının yönetici ve personelini kapsamaktadır.
Her iki gruba yönelik görüşmelerde, görüşülecek kişilerin belirlenmesi anlamında “kartopu örnekleme” yöntemine başvurulmuştur. Bu yönteme göre ilk aşamada medya içerikleri yoluyla tespit edilen kaynak belirlenmiş ve ardından, bu kişilerle gerçekleştirilecek görüşmeler sırasında önerilen diğer kaynak kişilere de erişilerek örneklem genişletilmiştir.
Öte yandan medya ya da sağlık grubuna doğrudan girmeyen; ancak görüşülmesi tavsiye edilen ya da gerekli görülen kimi “diğer” kişilerle de görüşmeler gerçekleştirilmiştir. İletişim fakültelerinde sağlık konulu yayıncılık alanında eğitim veren, bu alanda akademik çalışmalar yapanlar, çeşitli kurumlarda bitki bilimi alanında çalışmalar yürütenler, baharatçı esnafı gibi kişilerin görüşleri de “diğer kişiler” bağlamında “önemli görüşler” içerisinde yorumlarını almak üzere değerlendirilmiştir.
Çalışmanın amaç soruları çerçevesinde görüşmelerde kullanılmak üzere hazırlanan soru formları Ek 1’de sunulmaktadır. “Diğer” kategorisindeki görüşmeler için ise her iki formdaki ortak sorular temel alınarak ve daha çok da görüşülen kişinin bilgi verebileceği özel alan dikkate alınarak o alana yönelik sorular yöneltilmiştir.
Yüz yüze yapılamayan görüşmelerin bir kısmı için e-posta ile soruların ilgili kişilere gönderilmesi uygun görülmüştür. Ancak e-posta adreslerine ulaşılan konuyla ilgili kurum ya da kişilerin büyük çoğunluğu iki ay arayla ikişer kez kendilerine mail gönderilmesine karşın herhangi bir yanıt vermemişlerdir.
Tüm görüşmelere ait kayıtlar iki ayrı ekip tarafından içerik analizi uygulamasıyla çözümlenmiştir. Tamamı açık uçlu sorulardan oluşan görüşmelere ait kodlama kılavuzlarının hazırlanmasında; öncelikle tüm görüşmeler okunmuş, önemli yanıtların altı çizilmiş ve bunlardan hangilerinin kategori olarak değerlendirilebileceği belirlenmiştir. Tüm bu değerlendirmelerin ardından geliştirilen kategoriler çerçevesinde kodlamalar ekip üyeleri tarafından birbirinden bağımsız olarak gerçekleştirilmiştir. Ardından aynı görüşmeler ikinci bir kodlayıcı tarafından gözden geçirilerek tartışmalı noktalar belirlenmiştir. İlk kodlamaların ardından çalışmanın güvenilirliğini test etmek üzere “kontrol kodlaması” bağlamında kodlayıcılar arası güvenilirlik hesaplaması yapılmıştır. Yöntem bölümünde de açıklanan hesaplama doğrultusunda, çözümlemede elde edilen en düşük uyumun yüzde 80 seviyesinde olduğu belirlenmiştir. Daha sonra tüm kodlayıcılar bir araya getirilerek ihtilaflı ya da farklı kodlanmış olan kategoriler gözden geçirilerek birlikte tartışılmış ve nihai olarak tek bir veri kaydı oluşturulmuştur. Çözümlemeler üzerinde uzlaşma sağlanmış olan bu nihai veri üzerinden gerçekleştirilmiştir. Böylece çalışmanın güvenilirliğinin daha da artırılması amaçlanmıştır.

Son olarak belirtmek gerekirse, betimleyici karakterde nitel bir çalışma olması nedeniyle aşağıda ayrı başlıklar halinde açıklanan bulguların genellenebilir nitelikte olmadığının da altını çizmek gereklidir.  Aynı zamanda nitel araştırma yönteminin gizlilik ilkesi bağlamında hiçbir katılımcının ismi açık bir biçimde verilmemiş; “önemli yanıtlar” bağlamında görüşlerine yer verilen kişilerin isimleri ise farklı şekillerde kodlanmıştır.