3.3.Reklam Kurulu Kararları

Mevzuatta tüketici hukuku çerçevesinde doğrudan doğruya reklamlarla ilgili hukuki düzenlemeleri bulmak mümkündür. 6 Mart 2003 tarih ve 4822 sayılı Kanunla değişikliğe uğrayan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 16. Maddesi bu konudaki genel düzenlemeyi oluşturmaktadır. 17. Madde, Reklam Kurulu’na reklamlarda uyulması gereken ilkeleri belirleme görevini yüklemiştir. Bu hüküm gereğince Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından “Ticari Reklam ve İlanlara İlişkin İlkeler ve Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik (Ticari Reklam Yönetmeliği)” yayımlanmıştır (Kaya ve Yıldız, 2012).
Reklamların hukuka uygunluğunu idari yoldan en etkili şekilde denetleyen organ Reklam Kurulu’dur. 1 Ağustos 2003 tarihli Reklam Kurulu yönetmeliğine göre, Reklam Kurulu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğüne bağlı olarak TKHK’nın 17.Maddesine göre kurulmuştur (Kaya ve Yıldız, 2012).
Farklı kurumları, sivil toplum örgütlerini ve 4 bakanlığı temsilen 29 kişiden oluşan Reklam Kurulu[1], ticari reklam ve ilanlar için belirlenmiş ilkeler çerçevesinde incelemelerde bulunmakta ve ihlalin niteliğine göre cezalar verebilmektedir. Ayda en az bir kez toplanan kurul, reklam ve ilanlar hakkında üç aya kadar tedbiren durdurma, aynı yöntemle düzeltme ya da idari para cezaları verebilmektedir. Reklam Kurulu’nca 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 16. Maddesine aykırı olduğu tespit edilen reklamlar ile ilgili olarak (reklam veren, reklam ajansı ve reklamı yayımlayan mecra kuruluşu/kuruluşları) hakkında idari para, durdurma ve/veya düzeltme cezaları verilebilmektedir. Kurul tarafından verilen kararlar, her toplantı sonrasında Gümrük ve Ticaret Bakanlığının “Reklam Kurulu Kararları” bölümünde yayınlanmaktadır[2].
Yaşar (2006:52) yaptığı inceleme çerçevesinde “sağlık reklamlarıyla ilgili olarak reklam pratiklerine karşı alınan kararlar ve uygulamalar giderek artmaktadır” demektedir. Reklam Kurulunun 2010 yılı kararları üzerine yapılan Kaya ve Yıldız’ın (2012) çalışmasında da sağlık sektörüne ilişkin alınan karar sayısının 245’e ulaştığı ve sayının tüm sektörler içinde %36,7’lik paya sahip olduğu ifade edilmiştir. Onu izleyen ikinci sektör olan iletişim hizmetlerinin payı %12,1’dir. En çok 307 kararla İnternet içerikleri cezalandırılmıştır (%40,1). Ardından ulusal televizyonlar gelmektedir (f=125, %16,3). Ceza gerekçelerinde “özel kanunlara aykırılıklar (f=138, %20,7), “talep yaratmaya yöneltme, ticari veçhe yükleme (f=122, %18,3”, “tanıtım amacının aşılması (f=93, %13,9)”, “gerçeği yansıtmama (f=86, %12,9)” ve “yanlış izlenim yaratması (f=77, %11,5)” öne çıkmaktadır. Cezayı gerektiren eylemler bağlamında ise “yanıltıcı (f=243, %33,3), “örtülü reklam oluşturucu (f=76, %10,4)” ve “aldatıcı (f=71, %9,7)” gerekçelerinin öne çıktığı anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda “tedbiren durdurma (f=378, %49)”, “idari para cezası ve reklamın durdurulması (f=209, %37,6)”, “tekerrür nedeniyle idari para cezası (f=102, %13,2)” verilen cezalar arasında yer almaktadır.




[1] “Reklam Kurulu Bilgileri” (T.y.). 12 Ocak 2013 tarihinde şu adreste erişilmiştir: http://www.gumrukticaret.gov.tr/altsayfa/icerik/144/1502/reklam-kurulu-bilgileri.html
[2] “Reklam Kurulu Kararları” (T.y.). 24 Şubat 2013 tarihinde şu adreste erişilmiştir: http://www.gumrukticaret.gov.tr/icerik/143/1539/reklam-kurulu-kararlari.html