“9. Başkalarıyla konuşmaktan çekindiğim (mahrem) konular
hakkında bilgi edinebiliyorum”
ifadesine yanıt veren 1473 kişinin yarıya yakını (f=620, %42,1) “Evet,
aynen katılıyorum” demiştir. “Hayır, hiç katılmıyorum” diyenlerin oranı %32,1
(f=473) iken, “Kısmen (biraz) katılıyorum” diyenlerin oranı ise %25,8 (f=380)
olarak gerçekleşmiştir. Demografik nitelikler bağlamında cinsiyet değişkeninde
önemli bir farka rastlanmamıştır. Medeni duruma göre değerlendirildiğinde
ifadeye katıldığını belirtenler en yüksek oranda %42,8’le (f=443) evlilerdir.
Eğitime göre en yüksek “Katılma” oranı ilköğretim mezunları arasındadır (f=379,
%45). Genel ortalamanın aksine “diplomasız / okuryazar olmayanların %45,6’sı
(f=41) ifadeye katılmadıkları yönünde görüş belirtmişlerdir.
Bölge değişkenine
göre değerlendirildiğinde “Evet, aynen katılıyorum” yanıtı en fazla %51,9’la
(f=56) Güneydoğu Anadolu’da verilmiştir. Genel ortalamanın aksine Karadeniz
Bölgesi’nde soruyu yanıtlayanların %46,4’i (f=65) ifadeye katılmadıklarını
belirtmişlerdir. Bölge türlerine göre “Katılma” oranı en yüksek düzeyde,
%46,5’le (f=202) büyükşehirdekiler arasında görülmüştür. “Hayır, hiç katılmıyorum” diyenler arasında
ise en yüksek oran, %37,4’le (f=180) kırda yaşayanlardadır. Yaş değişkenine
göre ifadeye katıldıklarını belirtenler en fazla (f=150, %45,2) 35-44 yaş
grubundakilerdir. Genel eğilimin aksine
55-64 yaş grubunda olanların %37,2’si (f=54) ifadeye “Hayır, hiç katılmıyorum”
demiştir. İfadeye katılmayanlar arasında en yüksek oran %36,8’le (f=32) 65 yaş
ve üstüne aitken, genel eğilimden farklı olarak 25-34 yaş aralığında olanlar %28,2’le
(f=107) “Kısmen (biraz) katılıyorum” demiştir. Gelire göre “Evet, aynen
katılıyorum” diyenlerin yarısından fazlası (f=77, %52,4) 1.600-2.399 arasında
(3. Düzey) gelire sahip olanlarken, 799 TL ve altında gelire sahip olanlarda bu
oran %40,6’dır (f=165). İfadeye “Katılmıyorum” yönünde görüş belirtenler
arasında en yüksek oran %35,7’yle (f=145) 799 TL ve altı gelir grubuna aitken;
aynı seçenek bağlamında genel ortalamadan farklı olarak 2.400-3.199 TL (4.
Düzey) (f=33, %33) ile 3.200 TL ve üstü (f=18, %31) hane kazancına sahip
olanlar ifadeye “Kısmen (biraz) katılıyorum” demiştir. Sağlık güvencesine göre
genel eğilim doğrultusunda en yüksek oran %47,3’le (f=61) Yeşil Kart
sahiplerine aittir. İfadeye “Katılmayanlar” arasında ise en yüksek oran
%34,1’le (f=43) sigortası olmayanlarındır. Mesleklere göre değerlendirildiğinde
ifadeye “Katılıyorum” diyenler en fazla ev hanımları arasında görülmektedir
(f=267, %44,2). “Hayır, hiç katılmıyorum” diyenler arasında en yüksek oranın
%34,2’yle (f=13) işsizlere ait olduğu
belirlenmiştir. Televizyonda yayımlanan sağlık konulu haber ve programlara
güvenme düzeyi ile bu ifadeye verilen yanıtlar karşılaştırıldığında, ifadeye
katılanların önemli bir kısmının (%42,8) televizyondan edindikleri bilgiye
güvenenler olduğu belirlenmiştir. Aynı şekilde güvenenler arasında ifadeye
katılma oranı %45’tir. İfadeye hiç katılmadığını söyleyenler arasında ise
televizyon içeriklerine kısmen güvenenlerin öne çıktığı anlaşılmaktadır
(%37,3). Televizyon içeriklerine pek güvenmeyenler açısından ifadeye katılmama
oranı %40 iken, ifadeye katılma oranı %38,2’dir.
“10. Tıp doktorlarına olan güvenim azaldı” ifadesine
yanıt veren 1480 kişinin üçte ikiden fazlası; yani %76,8’i (f=1137) “Hayır, hiç
katılmıyorum” demiştir. “Kısmen (biraz) katılıyorum” diyenlerin oranı %13,3
(f=197) iken, “Evet, aynen katılıyorum” %9,9 (f=146) kalmıştır. Demografik
nitelikler bağlamında cinsiyet, yaş ve medeni durum değişkenlerinde önemli bir
farka rastlanmamıştır. Eğitim değişkenine göre diplomasız / okuryazar olmayanların
%82,2’si “Hayır, hiç katılmıyorum” demiştir. Lise mezunları arasında bu yanıtı
verenlerin oranı daha düşüktür (f=262, %74,6). Bölgelere göre
değerlendirildiğinde “Hayır, hiç katılmıyorum” diyenler yüksek oranda (f=93,
%85,3) Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde iken; bu oran Karadeniz’de %73,1’dir
(f=106). “Evet, aynen katılıyorum” yanıtı ise en yüksek oranda Akdeniz’de
(f=37, %17,1) verilmiştir. Bölge türüne göre “Hayır, hiç katılmıyorum” yanıtı
kırda yaşayanlar arasında en yüksek seviyededir (f=388, %80,5). “Evet, aynen
katılıyorum” diyenler ise en fazla oranda büyükşehirlerde yaşayanlardır(f=57,
%13,1). Gelir gruplarına göre değerlendirildiğinde ifadeye “Katıldığını”
belirtenler arasında da en yüksek oran %12,8’le (f=19) 1.600-2.399 TL arasında
(3. Düzey) gelire sahip olanlarda görülmüştür. Sağlık güvencesi anlamında Yeşil
Kartlıların (f=22, %17,1) ve sigortası olmayanların (f=18, %14,3) “Katılma”
düzeyi daha düşük bulunmuştur. Meslekler anlamında da emeklilerin (f=18, %13,7)
ve işsizlerin (f=5, %13,2) diğer meslek gruplarından daha fazla oranda bu
ifadeye “Katıldıkları” belirlenmiştir. Televizyonda yayımlanan sağlık konulu
haber ve programlara güvenme düzeyi ile bu ifadeye verilen yanıtlar
karşılaştırıldığında, tüm güven düzeylerinde ifadeye “Hiç katılmama” oranı daha
yüksek çıkmıştır. Katılmama oranı televizyon içeriklerine güvenenler arasında
%79,7, kısmen güvenenler arasında %75,5 ve pek güvenmeyenler arasında da
%73,7’dir. İfadeye katılanlar açısından bakıldığında ise bu kişilerin önemli
bir kısmının televizyondan edindikleri bilgiye “Kısmen güvenenler” (%39) olduğu
belirlenmiştir.
“11. Moralim bozuluyor, kendimi kötü hissediyorum, rahatsız
oluyorum” ifadesine yanıt
veren 1481 kişinin %62,8’i (f=930) “Hayır, hiç katılmıyorum” demiştir. “Kısmen
(biraz) katılıyorum” diyenlerin oranı %19,8 (f=293) iken, “Evet, aynen
katılıyorum” %17,4 (f=258) olarak gerçekleşmiştir. Cinsiyet değişkenine göre
erkekler bu ifadeye %66 oranında (f=414) “Hiç katılmıyorum” derken, kadınlarda
bu oran %60,4’dür (f=516). İfadeye “Katılma” oranı medeni durum açısından genel
ortalamadan farklı değilse de boşanmış olanlar arasında daha yüksek olduğu
belirlenmiştir (f=17, %25). Yine ifadeye “Katılma” oranı genel ortalamadan
farklı bir eğilimde değilse de ilköğretim mezunları arasında daha yüksek
bulunmuştur (f=161, %19). “Katılmama” oranının ise ön lisans ve üstü eğitime
sahip olanlar arasında daha yüksek olduğu da belirtilmelidir (f=131, %62,8).
Bölgeler arasında da “Katılmama” oranları genel olarak ilk sırada ve yüksek
düzeydedir. En yüksek “Katılmama” oranı %83,5 (f=91) ile Güneydoğu
Anadolu’dadır. Buna karşın en yüksek “Katılma” oranı %20,7 (f=30) ile
Karadeniz’dedir. Bölge türüne göre ifadeye “Hiç katılmadığını” belirtenler
arasında kırda yaşayanların oranı %67 ile (f=323) en yüksek düzeydedir. Genel
ortalamadan farklı olarak büyükşehirlerde yaşayanların %22,1 (f=96) oranında
ifadeye katıldığı belirlenmiştir. Yaşa göre değerlendirildiğinde “Hayır, hiç
katılmıyorum” diyenlerin %66,2’sinin (f=174) 24 ve altı yaş grubunda olduğu
tespit edilmiştir. 55-64 yaş grubunda olanlarda bu oran %57,8’dir (f=85). Genel
ortalamadan farklı olarak 45-54 yaş grubunda olanlar %20,1 (f=54) oranıyla
ifadeye katıldığını belirtmiştir. “Evet, aynen katılıyorum” diyenler arasında
en yüksek oran ise %20,4’le (f=30) 55-64 yaş grubuna aittir. Gelir düzeylerine
göre “Hayır, hiç katılmıyorum” diyenler arasında %70,7’yle (f=41) 3200TL ve
üstü gelire sahip olanlar ilk sıradayken; 2400 ile 3199 TL arasında gelire
sahip olanlarda bu oran %61’dir (f=61). Genel ortalamanın aksine 1.600-2.399 TL
(f=31, %21,1) ile 2.400-3.199 TL (f=21, %21) gelir aralığında olanların “Evet,
aynen katılıyorum” seçeneğine yöneldiği tespit edilmiştir. Sosyal güvence
değişkenine göre “Hayır, hiç katılmıyorum” yanıtını verenler arasında en yüksek
oran %70,6’yla (f=24) özel sağlık sigortası ve diğer güvencelere sahip olanlara
aitken, sigortası olmayanlarda bu oran %60,3’tür (f=76). Genelden farklı olarak
sigortası olmayanların %21,4’ünün (f=27) “Evet, aynen katılıyorum” dediği
belirlenmiştir. Meslek türüne göre işsizler (f=28, %73,7) ve öğrencilerin
(f=93, %72,1) yüksek oranlarda ifadeye katılmadığı belirlenirken, ev
hanımlarında bu oran %59,2’dir. (f=358). Genel ortalamanın aksine emeklilerin
%20,6’sı (f=27) “Evet, aynen katılıyorum” demiştir. Televizyonda yayımlanan
sağlık konulu haber ve programlara güvenme düzeyi ile bu ifadeye verilen
yanıtlar karşılaştırıldığında, ifadeye “Hiç katılmama” oranının tüm gruplarda
yüksek çıktığı belirlenmiştir. Buna göre ifadeye katılmama oranları televizyon
içeriklerine oldukça güvenenler arasında %65,3, kısmen güvenenler arasında
%62,2 ve pek güvenmeyenler arasında da %59,2’dir. İfadeye katıldığını
söyleyenler açısından bakıldığında ise güvenenlerin oranının bu kategoride daha
yüksek olduğu anlaşılmıştır (%37).
Öte yandan vatandaşlarla gerçekleştirilen yüz yüze
görüşmelerde daha genel bir soru yöneltilerek “Televizyondaki sağlık
yayınlarını olumlu ya da olumsuz olarak nasıl değerlendiriyorsunuz, neden?”
diye sorulmuştur. Bu yanıtlar arasından “olumlu” bulunanlardan bazıları şöyle
örneklendirilebilir:
- (Televizyonlar)
Gazetelerden çok güven veriyor (NU, Kadın).
- Gazeteden
daha olumlu olduğunu düşünüyorum. Çünkü canlı bağlantılar oluyor, bire bir
doktorla olan paylaşımlar oluyor, yani insanlar kendi şikâyetlerini birebir
bildirdikleri için ona göre yorum alıp cevap alabiliyorlar. O nedenle daha
yararlı. Yani genel bilgi yok; daha özel daha kişisel. O nedenle daha yararlı.
Bir de daha fazla kitleye hitap ettiğini düşünüyorum (MUT, Kadın).
- İnsanların
bilinçlenmesini sağladığını düşünüyorum. Artık herkesin evinde televizyon var
(NA, Kadın).
- Maddi
sıkıntı çeken insanların bir kısmı doktora düzenli olarak gidemiyor. Bu tarz
programlar sayesinde doktorlar insanların ayağına gelmiş oluyor (AC, Kadın).
- (…)
verilen bilgiler çok açık olmadığı ve uzman doktorlar tarafından verildiği
sürece gayet olumlu buluyorum. Kaldı ki ülkemizde profesör adı altında geçinen
ama yalnızca reyting amaçlı, uç noktalarda bilgiler veren insanlar varken,
güvendik ve tanıdık isimlerin sağlık programlarını izlemek isterim (DS, Kadın).
- Genelde
iyi oluyor. Mesela izlediğim bir program insanların problemlerini dinleyip
sorunlarını çözüyordu. Biz ailecek faydasını gördük (ÖS, Kadın).
- Şarlatan
doktorlar ekrana çıkmadığı sürece televizyondaki sağlık programlarını olumlu
olarak değerlendiriyorum (GÇ, Erkek).
- Hastaların
düşünceleri, tedavi sürecinde yaşananlar, tedavinin yararlı olup olmadığı
konusunda bilgi sağladığını düşünüyorum
(BT, Kadın).
- Genel
anlamda olumlu buluyorum; ancak bir konu hakkında farklı görüş belirten
uzmanların olmaması eksiklik. Örneğin klasik olarak yumurta kolesterol için
iyidir, yumurta kolesterol için kötüdür diyen profesörler var. Bunların aynı
ortamda ve konuyu tartışmaları şeklinde düzenlenecek olası bir program daha
yararlı olacaktır (SS, Kadın).
- Olumlu.
Spor egzersiz hareketlerinin yanlışlarını gösteriyorlar. Yapabilecek insan var,
yapamayacak insan var. Kilolu insanların bel fıtığı ameliyatı olabileceğini
yazıyorlardı. Ama bu yanlışmış. Yanlış bilgi verebiliyorlar (DE, Kadın).
- Sezaryen
izledik televizyondan. Kızımın sezaryen olmasına izleyerek karar verdik (NA,
Kadın).