Sağlık konulu yayınların güvenilirlik düzeyine ilişkin sağlık
profesyonellerinden alınan görüşler büyük oranda “Kısmen güvenilir, kısmen
güvenilmez” yanıtını ön plana çıkarmaktadır (f=28, %44,4). Bu görüşün arkasında
“Uzmanların, sağlık editörlerinin yaptıkları güvenilir”, “Ticari kaygıyla
çıkartılan dergiler hatalı ve güncel olmayan bilgilerle dolu”, “Tıbbi yayınlar
güvenilir”, “Yabancı kaynaklardan alınan çeviriden ötürü güvenilir değil” gibi
düşünceler öne çıkmaktadır.
“Kesinlikle güvenilir” bulan 1 kişiye karşılık,
“Kesinlikli güvenilmez” bulan 13 kişinin olduğunu da eklemek gereklidir.
Güvenilir olmayan içeriği çoğunlukta bulanların sayısı da 14’dür. Bu durum,
genel olarak içeriklerin güvenilmez görüldüğünü ortaya koymaktadır. 10 kişiye
sorulmayan bu soruya, 6 kişi “Cevap yok, kesin bilgim yok” karşılığını
vermiştir. Görüşülen doktor ve diş hekimleri özelinde alınan yanıtlar da
paralel nitelikte bulunmuştur.
Tablo 38. Yayın içeriklerinin
güvenilirliğini nasıl buluyorsunuz? (Sağlık)
|
Frekans
|
%
|
Kısmen güvenilir, kısmen güvenilmez
|
28
|
44,4
|
Güvenilir olmayan içerik çoğunlukta/ ama güvenilebilecek
kısmı da var
|
14
|
22,2
|
Kesinlikle güvenilmez
|
13
|
20,6
|
Güvenilir içerik çoğunlukta/ ama güvenilmeyen kısmı da var
|
6
|
9,5
|
Kesinlikle güvenilir
|
1
|
1,6
|
N
|
63
|
|
Cevap yok, yorum yok, kesin bilgim yok
|
6
|
|
Sorulmayan kişi sayısı
|
10
|
|
Sağlık profesyonellerinin medya takip durumu ile yayın
içeriklerini güvenilir bulma durumları karşılaştırıldığında önemli bir fark,
medyayı pek sık takip etmeyenlerin, takip ettiğini söyleyenlere göre daha fazla
“Güvenilir içerik çoğunlukta ama güvenilmeyen kısmı da var” yanıtını verdikleri
anlaşılmaktadır. Bu durumu da medya takip düzeyi arttıkça eleştirinin dozunun
da arttığı şeklinde yorumlamak mümkündür. Takip edenler arasında “Kesinlikle
güvenilir” diyen bir kişi bile bulunmazken; “Kesinlikle güvenilmez” yanıtını
verenlerin içinde medyayı takip ettiğini söyleyenlerin oranı % 61,5 (f= 8)
seviyesindedir.
|
Frekans
|
%
|
Kısmen güvenilir, kısmen güvenilmez
|
9
|
21,4
|
Kesinlikle güvenilir
|
7
|
16,7
|
Güvenilir içerik çoğunlukta/ ama güvenilmeyen kısmı da var
|
7
|
16,7
|
Güvenilir olmayan içerik çoğunlukta/ ama güvenilebilecek kıs
|
7
|
16,7
|
Kesinlikle güvenilmez
|
5
|
11,9
|
Uzmanların / sağlık editörlerinin yaptıkları güvenilir
|
3
|
7,1
|
Diğer
|
4
|
9,5
|
N
|
42
|
|
Cevap yok, yorum yok, kesin bilgim yok
|
4
|
|
Sorulmayan kişi sayısı
|
13
|
|
Medya profesyonelleri arasında sağlık konulu yayınların
güvenilirliği konusunda 9 kişi (%21,4) “Kısmen güvenilir, kısmen güvenilmez”
yanıtı vermiştir. “Kesinlikle güvenilir” diyen 7 kişiye karşılık, “Kesinlikle
güvenilmez” diyen 5 kişi bulunmaktadır.
Bu soruya 4 kişi yanıt vermez ya da yorumda bulunmazken, soru, 13 kişiye
sorulmamıştır.
Sağlık konulu daha sık takip ettiğini söyleyenlerden 5’i
“Güvenilir olmayan içerik çoğunlukta”, 4’ü de “Kısmen güvenilir” yanıtını
vermiştir. Pek sık takip edemediğini söyleyenler arasından da 5’i “Kesinlikle
güvenilir” ve 3’ü de “Güvenilir kısmı çoğunlukta” demiştir. Bu durum, birbirine
çok yakın sayılarla ifade edilmiş olsa da sağlık konulu yayınları izleme
sıklığına bağlı olarak güvenilirlik düzeyinin ters orantılı şekilde düştüğünü
ortaya koymaktadır.
İçeriklerin güvenilirliği ve yanlış yönlendirme olup olmadığı
konusunda görüşülen sağlık profesyonellerinin dile getirdiği bazı görüşler şu
şekilde sıralanabilir:
- Konunun
uzmanlarını konuk alıyorlar güvenilir buluyorum (FÇ).
- İçerik
hazırlanırken en son literatürlerden faydalanılmadığını ve kaynak belirtilmediğini
gözlemliyorum (MÇY).
- Yabancı
kaynaklı haberler bence hepsi tercüme olduğu için doğru tercüme yapılıyorsa
güvenilir haberlerdir. Ama Türkiye’den hele de özel hastaneden kaynaklı veya
özel bir doktorun kendi söylediği şeyler güvenilecek haberler bence olmaması
lâzım (…). (AAK).
- İnsanları son derece yanıltıyorlar.
Mesela yıllardan beri yapılan bir tedavi yöntemini sanki yeni bir yöntemmiş
gibi sunuyorlar (…). Advertoriallar var. Okuyorsun, sanki bir sağlık haberi
gibi, sağlık haberi okuyorsun zannediyorsun ama orada bir ilaç veya medikal
ürün reklamı yapılıyor(…). Bu çok büyük bir sahtekârlık. Madem yapacaksın
resmen reklamını yapmak daha iyi (AAK).
- Yüzde
90 üzerinde güvenilir bulmuyorum (NMT).
- (İnternette
dolaşan bilginin) %70’inin doğru bilgi olmadığını, yani ciddi bir hakemli
dergide yayınlanan araştırmalara dayanmadığını söyleyebiliriz (…). İnternet
kullanıcılarının %70’i sağlıkla ilgili önce İnternete danışıyormuş doktordan
önce (İT).
- Daha
çok tek taraflı, eksik yönlendirme var (Sendika eski başkanı, KA).
- Konular
etraflıca anlatılmazsa kişiler anlatılan her rahatsızlığın kendisinde olduğunu
sanıyor (OS).
- Sizin
verdiğinizle halkımızın aldığı arasında bence ciddi bir takip olması gerekiyor.
Siz verdiğinizde her zaman halk sizin vermek istediğiniz şekilde alamayabiliyor
(Mİ).
- Dünyada
zaten baktığınız zaman haber kaynağınız altı yediyi geçmez. Bunlar da ekonomik
olarak büyük tekellerin elinde olan haber merkezleridir. Dolayısıyla haberde
özgürleşme yok. (…) Bağımsızlaşmayı desteklemek gerektiğini, bağımsızlaşmaları
gerektiğini düşünüyorum (NTM).
Bir ilimizin diş hekimleri odası başkanı da şöyle demektedir:
- Televizyonlarda
görüyoruz, duyuyoruz. İnsanlara korkulacak bir şey yok, bu beş dakikalık bir
olay, hiçbir riski yok gibi bir anlatım. Çok basit. Ama yapıyorsunuz hasta
perişan oluyor. Yüzü gözü şişiyor, gözleri morarıyor, kapanıyor, hastanelik
oluyor icabında her neyse yani (…). Tabii yanlış yönlendirmeler olabiliyor
tabii ki. Olmaması için olayın ekonomik boyutlarından, uygulanabilirliğinden, şundan
bundan her şeyden bahsedilmeli (…).(MDO).
Diğer görüşler de şu şekildedir:
- Genel
olarak güvenilirlik düzeyi yeterli olmakla birlikte, bazen yanlış bilgi
veriliyor, yanlış yönlendirme yapılıyor. Sonuçta hekime/sağlık kuruluşlarına
başvuru ve tedaviye başlama gecikebiliyor, sürmekte olan tedavi
bırakılabiliyor; hekimlere mantık dışı sorular sorulabiliyor (OD).
- (…)kesinlikle
bir yönlendirme, yanlış yönlendirme söz konusu, bir takım programlarda %100 art
niyet söz konusu. Bir takım programlar da maalesef sunucunun ya da yayıncının o
haftayı doldurma kaygısıyla çok irdelemeden, çok incelemeden, dikkat etmeden
aldığı konuklar olabildiğini düşünüyorum. Bir kısmının art niyetli olduğunu bir
kısmının zamanın yokluğundan ya da araştırma eksikliğinden kaynaklandığını
tahmin ediyorum diyebilirim (…) (RM).
-
İçeriklerin güvenirliği konusunda kimi zaman
kuşkularım var. Her zaman değil. Burada da suçu gazetecilere atmak yanlış
olacaktır. Gazetecilerin kaynakları tutarsız ise, gazeteciler ne yapsın? Öte
yandan, reklam kokan haberler dışında,
içeriğin her gün daha iyiye gittiği fikrindeyim (BBN).
- Özellikle
antihiperdipidemik ilaçlarda çok ciddi bir kampanya yürütüldü. (…) Elbette
hiçbir ilaç masum değildir, elbette yan etkileri vardır ama ilaç yerinde
kullanıldığı zaman da hayat kurtarıcıdır. Ama bu tür yayınlardan dolayı
yardımcı olamadığımız hastalar da oluyor (NTM).
- (Yanlış yönlendirme nedeniyle) Gereksiz bir
paniğe kapılabiliyorlar. Bende bu da var
olabilir ya da şu da varmış, şunu kullanmam gerekiyormuş gibi. Ya da işte
örneğin yumurtada çok yüksek kolesterol varmış gibi bir haber çıkıyor ondan
sonra aradan bir 6 ay geçiyor yumurtada kolesterol yokmuş oradaki kolesterol
çok faydalı kolesterolmüş yanlış alarm dendiğinde herkes bir yumurta olayına
giriyor, böyle de... (…). (VA).
- …
sıradan vatandaşların bu programlara konuk olmalarından da söz etmek lâzım. Bu
noktada özellikle hani canlı yayıncılıkta sıklıkla söz konusu oluyor. Bu
kişilerle bir ön hazırlık yapmadan, onların o sırada akıllarına geldiği gibi
söyledikleri şeylerin pek çoğu, neredeyse tamamına yakını, izleyende yanlış
algılamaya, yanlış anlamaya yol açacak sonuçlar doğuruyor. Hastalıklarını
anlatıyorlar ya da hastalıklarına buldukları çözümleri anlatıyorlar (Sağlık
alanında bir sivil toplum örgütü başkanı, doktor, yazar, MSD).
Öte yandan konuya daha genel bir açıdan bakan Türk Tabipleri
Birliği yetkilisi sağlık alanındaki bilgilerin güvenilirlik düzeyine de
değinerek şunları söylemektedir:
- Bizim
tıp alanında kullanılan bilgilerin güvenirliği tartışılır hale gelmiş durumda.
Bütünüyle paranoyak bir şeye dönülüyor. Ben (…) uzmanıyım sonuçta işte. Bizim
alanımızla da ilgili çıkıyor bir doktor arkadaşımız diyor ki yumurta yemeyin.
Öbürkü yiyin. Bunun üzerinden yani yumurta yemeyin, yiyin filan tartışmaları,
kolesterol, sarısını yiyin morunu yemeyin, bilgi değişti(…).(…) Oysaki çok
basit ve sade kurallar bildiğimiz kadarıyla hep geçerli. Dengeli bir beslenme,
özel hastalık durumlarındaki besinlerin tabi ki değeri ve sıklığı öne
çıkabilir. Kabızlık çekiyorsunuzdur şu gibi besinler daha lifli, daha işe yarar
gibi falan (TTB).
Bu konuda medya profesyonelleri arasında öne çıkan kimi
görüşler şu şekildedir:
- Gazete,
dergi, televizyonun, İnternete kıyasla daha sağlıklı bilgi aktardığı
kanaatindeyim. İnsanların sağlıkları ilgili bilgileri sorgulamasına yardımcı
olmakla beraber, İnternetin diplomasız
hekimler ve sağlık uzmanları yarattığını düşünüyorum. İnsanlar karşılarındaki
kanlı canlı hekimin verdiği kararı bile İnternetten elde ettiği, nereden
geldiği belli olmayan bilgi ile tartışabiliyor (YNO).
- Zaman
zaman çok ciddi hatalar yapıldığını görebiliyoruz. Bunun denetiminin sağlanması
da sadece editörün eğitiminden geçer. (…). (ŞÖK).
- Bundan
3-5 ay önce bir tedavi yöntemiyle ilgili yaptığımız bir haberi, 3 ay sonra, 5
ay sonra bir başkası “ben de ilk defa bunu yaptım” diye çıkabiliyor. Bunu
kendimiz yazdığımız için biliyoruz, biz bunu yapmıştık 5 ay önce, zaten şu hoca
da yapıyordu… (SEN).
- Yani
güvenirlik düzeyi düşük de denemeyebilir belki, güvenilir... Sonuçta oradaki
adam bu işin uzmanı ama konunun ekseni, sınırları belirlense izleyiciye dense
ki; “Bugün sadece dış kulak konusunda, yani işitme kaybı konusunda sorularınızı
alacağız. Bu konuda doktorların bizzat elle, gözle, aletle tahlil yaparak
yaptığı araştırmalar dışında kalan sorularınızı sorun.’ gibi ön açıklamalar
yapılıp öyle sorular alınsa çok daha güzel olur. Ama demin söylediğim gibi her
konuda yani orada izleyici aklına gelen her şeyi soruyor. Ona da cevap
bekliyor. Ya bu biraz tesadüflere bağlı bir yayıncılık oluyor (MGK).