Sağlık muhabirinin ya da yayıncısının hangi niteliklere sahip
olması gerektiği sorusu yalnızca medya profesyonellerine sorulmuştur. Öne çıkan
öneriler “Kendisini konuyla ilgili geliştirmesi (f=16, %31,4)”, “Derdini
anlatacak kadar bilgili olması (f=14, %27,5)” şeklindedir.
Frekans
|
%
|
|
Kendini konuyla ilgili geliştirmeli
|
16
|
31,4
|
Derdini anlatacak kadar bilgili olmalı
|
14
|
27,5
|
Etik kurallara bağlı olmalı / Vicdanlı gazetecilik yapmalı
|
9
|
17,6
|
Hekimden aldığı bilgiyi halk diline dönüştürebilmeli
|
6
|
11,8
|
Muhabir birden fazla alana bakmamalı / Uzmanlaşmasına izin
verilmeli
|
6
|
11,8
|
Konuyu sevmeli
|
4
|
7,8
|
Diğer
|
4
|
7,8
|
N
|
51
|
|
Cevap yok, yorum yok, kesin bilgim yok
|
8
|
|
Sorulmayan kişi sayısı
|
0
|
Bu konuda öne çıkan kimi görüşler ise şu şekildedir:
- Bizim
bir de şöyle bir sıkıntımız var: Sağlık muhabirlerinin Türkiye’de nesli
tükenmek üzere. Bizi bir kurumun koruma altına alması lâzım. Önceden aşağı
yukarı 100’ün üzerinde sağlık muhabiri vardı, sadece Ankara için söylüyorum. Şu
anda on bile yoktur yani (YE).
- Türkiye’de
sağlık konulu yayıncılığın en büyük sorunu, uzmanlık alanı olarak görülmemesi.
Yani bir branşlaşma olarak görülmemesi ve denetim. Yani bu ikisi. Yani o da
denetime giriyor bir pazarlama aracı olarak görülmesi sağlığın, ona çok dikkat
edilmesi lâzım. Yani denetimin hem Tabipler Birliği’nce yapılması lâzım hem
sağlık muhabirlerinin kendi içinde yapılması lâzım ve ortak bir organizasyon en
büyük eksikliği bence bu (…). (İBR).
- Şu
anda yapılan en büyük hatalardan biri de basın kuruluşlarının yine çok kısa
süreli sağlık muhabirleri istihdam ediyorlar. Arkadaşımız alana yeterince hâkim
olamadan, daha tıbbi terimleri bile yeterince bilmeden, başka bir alana
kaydırılıyor. Başka bir arkadaş geliyor. Bir iki ay sonra tekrar kaydırıldığı
için ciddi anlamda bir uzmanlaşma yaşanamıyor. Bu bizim dernek çalışmalarımızı
da etkiliyor. O kadar sık sağlık muhabiri değişiyor ki dernek çalışmaları da
etkileniyor (…). Sağlık sektörünü takip eden muhabirin de uzun soluklu olarak
istihdam edilmesi gerektiğini düşünüyorum (YE).
- “Şu anda piyasada bir sürü sağlık muhabiri
işsiz arkadaşımız var. İşsiz kalmalarının nedeni de Türkiye’de sağlık
muhabirlerine yeterince önem verilmemesi, kurumların bu işi çok algılamaması
gibi nedenlerden ötürü gazeteler, ya da medya kuruluşları sağlık muhabiri
çalıştırmayı fazlalık olarak görüyorlar. Dolayısıyla bir eleman tenkisatında
ilk kapının önüne konan sağlık muhabirleri oluyor.” (YE).
- Sağlık
muhabirinin bir kere alanını çok sevmesi gerekiyor. Her meslek grubunda olduğu
gibi. Sevmediğiniz zaman bu alanla ilgili hiçbir şey yapamazsınız. Bir süre
sonra sağlıkla ilgili bir şeyleri yaparken ve uzun süre bu alanda
çalışıyorsanız haberleri haber değeri yokmuş gibi görmemeniz gerekiyor.
Dönemsel hastalıklar olabilir, mevsimsel hastalıklar olabilir, büyük kitleleri
ilgilendiren sorunlar olabilir, yeni teknikler olabilir. Bunlarla ilgili
gözünün sürekli açık olması lâzım ve atlamadan yapması gerekir. Bunun yanı sıra
halkı, vatandaşları ya da radikal sektörü, eczacıları ilgilendiren her türlü
gündeme ilişkin konuyu iyi takip etmesi ve bunlara ilişkin haberleri
güncelleyerek bilgi vermesi lâzım. Bu yüzden sürekli gözü kulağının açık olması
gerekiyor. Bunları yaparken de etik kuralları göz önünde bulundurması lâzım
(YSK).
- Bence
buradaki en önemli nitelik dönüştürme. Haber kaynağından aldığı, hekim
olabilir, hasta, eczacı, ilaç firması olabilir, bunlardan aldığı şifreleri,
kriptoları herkesin anlayabileceği bir metne dönüştürmek. Bunu yaparken de etik
ilkelere, duyarlılığa saygılı bir insan olmak gerekiyor. Sağlık haberciliği çok
geniş bir alan. Bu işin bir de özel sektör tarafı var. Özel hastaneler var,
ilaç firmaları var, sivil toplum kuruluşları var. İnsanlar sizi davet ediyor
mesela. size bir şey empoze etmeye çalışıyor. Orada bir de hekim var, işte
isminin önünde unvanlar var. Fakat gittiğinizde size bir şey empoze etmeye
çalışıyor. Siz bunu fark ediyorsanız, yani size bir şey empoze edilmeye
çalışıldığını fark ediyorsanız onu okuyucuya verirken biraz daha şüpheci
yaklaşırsınız. Ama işte orada birisi bir şey anlattı, ben de dinledim ne
dediyse yazarım olursa o zaman siz fark etmeden kendinizi kullandırmış
oluyorsunuz. Bu gibi durumlarda biraz daha sorgulayıcı bir insan olmalısınız
(ADA).
- Ben
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Sanat Tarihi mezunuyum, şu anda İstanbul
Üniversitesi’nde gazetecilik yüksek lisansı yapıyorum. Ama ben hastanelerde
büyüdüm. Ailemde doktor, eczacı çok fazla… Doğuştan böbrek hastasıydım,
diyalize girdim, böbrek nakli oldum… Doktorlar ile iletişimim çok çok iyi. en
konuşmayan doktoru bile rahatlıkla konuşturup röportaj yapabiliyorum… Birçok
iletişim fakültesi mezunundan daha başarılı olduğumu düşünüyorum… Tabi ki
iletişim mezunları gazetecilik yapsın demek istiyorum ama sağlık çok başka bir
alan, çok başka bir konu. İnsanın empati yapabilmesi, kendinden bir şeyler
ekleyebilmesi de lâzım… Sağlık yapmayı herkes “aman ne kolay” sanıyor, oysa
öyle değil. Sağlık yazarken hata yapma lüksünüz olmaz. Bir doktor da sağlık yazabilir
ama mümkünse halkın anlayacağı bir biçimde… (DİD).
- (…)
Bir gazete sağlık haberlerini önemsiyorsa o zaman sağlık editörünü de
önemsemeli. Onun sorumluluğunda ve inisiyatifinde bir takım kararlar almalı
diye düşünüyorum (…). Bu kadar yetişmiş insan var mı? Maalesef yok. O zaman
destek alınabilir. Mesela aynı grupta, Sabah Grubu’nda kim var? (…). O zaman
ATV’de yayınlanacak bir şeye de destek verebilir. Bu da en kolay ve en doğru
çözüm olur. Hem de en sağlıklı sonuç olur (ME).
- (…)
Sağlık muhabirliğinde uzmanlık sağlandı. ESAM’ın da bunda çok büyük katkısı
var. Çünkü sonuçta hak verilmez alınır. Bir şekilde mücadele etmek
durumundasınız (…). Burada gerçekten uzmanlaşmak çok önemli. İlk etapta sağlık
muhabirliği de yaptırmıyorlar. Sağlık gönderilen işlerden bir tanesi. Orada
sorun kurumda sağlık muhabirliği alanında uzmanlaşma kavramının olması. Yani
kişinin sağlık muhabirliğinde uzmanlaşması değil sorun. Kurumda olmaması. Eğer
kurum nasıl bir ekonomi muhabiri, ekonomi servisi, bir spor servisi, magazin servisi
bulunduruyorsa bir sağlık servisi bulundurduğu zaman sorun ortadan kalkacaktır
(…). Yani şey olmalı. Gazete veya televizyon içerisinde sağlık servisi olmalı
ve orada birkaç tane sağlık muhabiri çalışarak bunun bir sağlık editörü olmalı.
Dış haberlerde olduğu gibi. Sporda olduğu gibi. (ZZY).
- Sağlık
muhabirliğinin zorluğu şu. Hâkim olmadığınız bir konuda insanlara bir şey
anlatmaya çalışıyorsunuz. Ve dediğim gibi insanlar çok büyük beklentiler
içerisine girebiliyor. Attığınız küçük bir başlık yüzünden çok büyük
beklentiler içerisine giriyor. Bir örnek anlatayım ben size kısaca. Ben
kekemelikle ilgili bir haber yapmıştım. Her gün yüzlerce mail gelmeye başladı.
Bir gün telefon geldi, telefonu kaldırdım, konuşamıyor karşıdaki insan. Belli
ki kekeme. Ertesi gün adam çıktı gazeteye geldi. Telefonda konuşamadığı için.
Pendik’ten gelmiş. Soracağı şey de şu, bu tedavi merkezi nerede ben oraya
gitmek istiyorum. Hâlbuki bir yakınını aratabilir, ama demek ki ona bile
cesaret edemiyor. Kanser gibi ciddi hastalıklarla ilgili bir başlık atarken,
işte ‘çare bulundu’, ‘tedavisi artık imkânsız değil’, çocuklarla ilgili
şeylerde, ailelerin en hassas olduğu konulardan biri çocuklarla ilgili bir
hastalık varsa bunlarda bir şey yazarken çok çok dikkatli olmak gerekiyor. Ben
böyle yazıyorum ama acaba okuyucu nasıl anlar, acaba farklı bir anlam yükler mi
bunu düşünerek yazmak gerekiyor. Tabii bunu böyle yapmak için de bunun
bilincinde olmanız gerekiyor. O bilinci kazanırken, işte o süreç içerisinde
tabiri caizse kafa göz yarma olabiliyor ama bunları mümkün olduğu kadar aza
indirmek de yazı işlerinin görevi aslında. Yazı işlerinin düzenli bir
kontrolünün mutlaka olması gerekiyor (ADA).