İdeal sağlık yayıncılığının nasıl olması gerektiği konusunda,
görüşülen sağlık profesyonellerinin yarıdan fazlası “Halkı bilgilendirici ve
yol gösterici olmalı (f=40, %54,8)” ve “yayın dili halkın anlayacağı şekilde
olmalı (f=39, %53,4)” şeklinde görüş belirtmişlerdir. Ardından uzman kişilerin
konuk alınması (f=28, %38,4), bilimsel kanıt ve görüşlere yer verilmesi (f=24, %32,9)
gibi görüşler ön plana çıkmaktadır. Daha sonra sırasıyla etik ilkelere ve
gazetecilik ilkelerine uygun olması, kaygısı olmayan, çıkar ilişkilerine
dayanmayan yayınların yapılması ve yine ilk kategoriyle de ilişkili şekilde
koruyucu hekimliğe ilişkin bilgi ve ağırlık verilmesi gerektiği görüşleri dile
getirilmiştir. 3 kişiye sorulmayan bu soruya, 3 kişi yanıt vermemiş ya da yorum
getirmemiştir.
Frekans
|
%
|
||
İÇERİK, KONU, VERİLEN BİLGİYE YÖNELİK ÖNERİLER
|
|||
1.1.Halkı bilgilendirici, yol gösterici olmalı, öğretici
olmalı
|
40
|
54,8
|
|
1.2.Hastalık ve kişi özelinde konuşulmamalı
|
9
|
12,3
|
|
1.3.Koruyucu hekimliğe ilişkin bilgi/ ağırlık verilmeli
|
18
|
24,7
|
|
1.4.Sorulacak sorular spiker ve uzman kişilerle ortak hazırlanmalı
|
5
|
6,8
|
|
1.6.Hekim hatalarına ilişkin konularda dikkatli olunmalı
|
3
|
4,1
|
|
1.8.Bilimsel kanıt ve görüşlere yer verilmeli
|
24
|
32,9
|
|
1.9.Güncel bilgiler takip edilmeli
|
2
|
2,7
|
|
1.99.İçerik, konu, verilen bilgiye yönelik diğer öneriler
|
5
|
6,8
|
|
KONUK SEÇİMİNE YÖNELİK ÖNERİLER
|
|||
2.1.Uzman kişiler konuk alınmalı
|
28
|
38,4
|
|
2.2.Konuk seçiminde meslek odaklarına danışılmalı
|
4
|
5,5
|
|
YAYIN DİLİNE YÖNELİK ÖNERİLER
|
|||
3.1.Halkın anlayacağı dilde olmalı
|
39
|
53,4
|
|
3.2.Üsluba dikkat edilmeli
|
7
|
9,6
|
|
3.3.Hekim hataları konusunda dil ve üsluba dikkat edilmeli
|
5
|
6,8
|
|
3.4.Umut tacirliği yapılmamalı
|
8
|
11,0
|
|
3.Yayın diline yönelik diğer öneriler
|
2
|
2,7
|
|
KULLANILAN GÖRSEL MALZEMELERE YÖNELİK ÖNERİLER
|
|||
4.1.Görsellerin iyi seçilmesi gerekir
|
11
|
15,1
|
|
4.Kullanılan görsel malzemelere yönelik diğer öneriler
|
5
|
6,8
|
|
GİZLİ REKLAM KONUSUNA YÖNELİK ÖNERİLER
|
2
|
2,7
|
|
TİCARİ KAYGI, PARA KAZANMA AMACINA YÖNELİK ÖNERİLER
|
|||
6.1.Maddi kaygısı olmayan, çıkar ilişkisine dayanmayan
yayınlar olmalı, halkın yararına olmalı, pazarlama, reklam yapılmamalı
|
19
|
26,0
|
|
6.9.Ticari kaygı, para kazanma amacına yönelik diğer
öneriler
|
7
|
9,6
|
|
ALTERNATİF TIP, BİTKİSEL TEDAVİ VS. KONULARINA YÖNELİK
ÖNERİLER
|
|||
7.1.Uzman olmayan kişiler konuşturulmamalı
|
6
|
8,2
|
|
7.Alternatif tıp, bitkisel tedavi vs. konularına yönelik
diğer öneriler
|
4
|
5,5
|
|
TV'DEKİ SAĞLIK PROGRAMLARININ YAYIN SAATİNE YÖNELİK ÖNERİLER
|
4
|
5,5
|
|
TV DİZİLERİNDEKİ SAĞLIK KONULARINA YÖNELİK ÖNERİLER
|
5
|
6,8
|
|
SAĞLIK SİSTEMİNE YÖNELİK ÖNERİLER
|
2
|
2,7
|
|
İLKELİ, DENETİMLİ, DESTEK ALINAN YAYINCILIĞA YÖNELİK
ÖNERİLER
|
|||
12.1.Dürüst olmalı, gerçeği yansıtmalı
|
4
|
5,5
|
|
12.2.Yayın ilkelerini saptamak gerekli, yayın politikası
olmalı, muhabir haberi kendisi takip ederek yazmalı, olumsuzlarla birlikte
olumlu yönler de yazılmalı
|
5
|
6,8
|
|
12.3.Etik ilkelere, gazetecilik ilkelerine uygun olmalı;
tarafsız olunmalı, karşıt görüşlere yer verilmeli, mucize tedavi haberleri
yapılmamalı, boş umut verilmemeli, sorumlu olunmalı vs.
|
19
|
26,0
|
|
12.4.Meslek dernekleri medyaya danışmanlık hizmeti verebilir
|
4
|
5,5
|
|
12.5.Hasta haklarına saygılı olmalı
|
3
|
4,1
|
|
12.6.Uzmanlar tarafından yapılmalı
|
6
|
8,2
|
|
12.İlkeli, denetimli, destek alınan yayıncılık anlayışına
yönelmek gerekir
|
5
|
6,8
|
|
DENETLEYİCİ KURALLARA, MEKANİZMALARA YÖNELİK ÖNERİLER
|
6
|
8,2
|
|
Diğer
|
34
|
46,6
|
|
N
|
73
|
||
Cevap yok, yorum yok, kesin bilgim yok
|
3
|
||
Sorulmayan kişi sayısı
|
3
|
Medya profesyonellerinden alınan görüşlere göre ideal sağlık
yayıncılığı konusunda en çok ön plana çıkan görüş, “Halkı bilgilendirici ve yol
gösterici olmalı” şeklindedir (f=17, %31,5). Ardından eşit oranda olmak üzere (f=12;
%22,2); “Etik ilkelere, gazetecilik ilkelere uygun olmalı” ve “Bilimsel kanıt
ve görüşlere yer verilmeli” konusunda görüşler öne çıkmaktır.
Frekans
|
%
|
||
İÇERİK, KONU, VERİLEN BİLGİYE YÖNELİK ÖNERİLER
|
|||
1.1.Halkı bilgilendirici, yol gösterici olmalı, öğretici
olmalı
|
17
|
31,5
|
|
1.2.Hastalık ve kişi özelinde konuşulmamalı
|
5
|
9,3
|
|
1.8.Bilimsel kanıt ve görüşlere yer verilmeli
|
12
|
22,2
|
|
Tıptaki yenilikler de verilmeli
|
4
|
7,4
|
|
KONUK SEÇİMİNE YÖNELİK ÖNERİLER
|
|||
2.1.Uzman kişiler konuk alınmalı
|
2
|
3,7
|
|
YAYIN DİLİNE YÖNELİK ÖNERİLER
|
|||
3.1.Halkın anlayacağı dilde olmalı
|
9
|
16,7
|
|
3.2.Üsluba dikkat edilmeli
|
6
|
11,1
|
|
3.Yayın diline yönelik diğer öneriler
|
2
|
3,7
|
|
KULLANILAN GÖRSEL MALZEMELERE YÖNELİK ÖNERİLER
|
|||
4.1.Görsellerin iyi seçilmesi gerekir
|
2
|
3,7
|
|
TİCARİ KAYGI, PARA KAZANMA AMACINA YÖNELİK ÖNERİLER
|
|||
6.1.Maddi kaygısı olmayan, çıkar ilişkisine dayanmayan
yayınlar olmalı, halkın yararına olmalı, pazarlama, reklam yapılmamalı
|
9
|
16,7
|
|
İLKELİ, DENETİMLİ, DESTEK ALINAN YAYINCILIĞA YÖNELİK
ÖNERİLER
|
|||
12.1.Dürüst olmalı, gerçeği yansıtmalı
|
3
|
5,6
|
|
12.2.Yayın ilkelerini saptamak gerekli, yayın politikası
olmalı, muhabir haberi kendisi takip ederek yazmalı, olumsuzlarla birlikte
olumlu yönler de yazılmalı
|
2
|
3,7
|
|
12.3.Etik ilkelere, gazetecilik ilkelerine uygun olmalı;
tarafsız olunmalı, karşıt görüşlere yer verilmeli, mucize tedavi haberleri
yapılmamalı, boş umut verilmemeli, sorumlu olunmalı vs.
|
12
|
22,2
|
|
12.4.Meslek dernekleri medyaya danışmanlık hizmeti verebilir
|
3
|
5,6
|
|
12.5.Hasta haklarına saygılı olmalı
|
3
|
5,6
|
|
12.6.Uzmanlar tarafından yapılmalı
|
4
|
7,4
|
|
DENETLEYİCİ KURALLARA, MEKANİZMALARA YÖNELİK ÖNERİLER
|
2
|
3,7
|
|
Diğer
|
12
|
22,2
|
|
N
|
54
|
||
Cevap yok, yorum yok, kesin bilgim yok
|
5
|
||
Sorulmayan kişi sayısı
|
0
|
Sağlık ve medya profesyonellerinin ideal sağlık yayıncılığına
ilişkin görüşlerinin birbirinden kimi noktalarda ayrılması dikkati çekmektedir.
Medya profesyonellerinin özellikle içerik, konu ve verilen bilgiye yönelik,
yayın diline, gizli reklamlara, ticari kaygılara, alternatif tıp ve kimi diğer
konulara yönelik önerilerinin sınırlı kaldığı ya da bu konularla hiç temas
etmediği görülmektedir. Bu bağlamda mesleği icra edenlerden çok sağlık profesyonellerinin
daha fazla önerisinin olduğu söylenebilmektedir. Bu durum sağlık konulu
yayınlara yönelik eleştirilerin yoğunluğuyla da ilişkilendirilebilir
niteliktedir.
İdeal sağlık yayıncılığına ilişkin olarak görüşülen sağlık
profesyonellerinin dile getirdiği bazı görüşler şöyle sıralanabilir:
- İdeal
sağlık yayıncılığının tanımından ziyade, belki içinde barındırması gereken
öğelerden bahsedebiliriz. Bunlardan bir tanesi şu: Haberin veya verilen
bilginin kesinlikle maddi hata içermemesi gerekiyor. Bunun doğrulatılması
gerekiyor. Maddi hata içermiyorsanız ve doğrulatıyorsanız, o zaman, bir kere,
en azından insanlara zarar verme riskiniz ortadan kalkıyor. İkincisi, ben,
hayatta yapılan her şeyin iyi niyetli olması gerektiğine inanıyorum. Bunların
da iyi niyetli olması gerekiyor (BÖ).
- Mutlaka
program yapımcıları arasında danışmanların bulunması gerekiyor. (…) hekim
seçiminin iyi yapılması, konu seçiminin çok iyi yapılması lâzım. Ve konu
bütünlüğünde de, denetlemesinde, konu içeriklerinde süre gelen konuşmalar içinde
halka verdiğiniz gibi, halkın alacaklarını da hesap ederek bu programları
yapmak lâzım (…) (Mİ).
- Teşhis,
tedavi, koruyucu hekimlik. Üçünü de içermeli (MDÇ).
- Öncelikle
konu seçiminde gereklilikler ve zamanlama, kişi seçiminde alanında çalışmaları
olan saygın kişi, dil ortalama herkesin anlayacağı düzeyde, görsel malzeme
konusunda çok ayrıntıya gerek yok, reklam olmamalı (doğrudan sağlık alanıyla
ilgili) (AU).
- Canlı
yayınlarda hastalıklar konuşulmamalı, hastayla ilgili özel bilgiler
paylaşılmamalı. (…) Hastalıkları hastaya indirgiyorsanız orada durmanız lâzım.
Hastalığı tartışmak da hiçbir sakınca yok. Sizinle oturup sabaha kadar ben
beyin tümörlerini tartışabilirim, ama amcanızın oğlundaki beyin tümörlerini
tartışmaya başlıyorsak burada hata yapıyoruzdur (MDÇ).
Bu noktada Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nda görevli bir
kişinin görüşlerine yer verilebilir:
- Sağlık
kişiye özel bir şeydir, hastalık da kişiye özel bir şeydir. Yani “a” kişisinin
maruz kaldığı hastalığı atlatma süresi ile “b” kişisininki çok farklı olabilir.
İlaca verdiği tepki farklı olabilir. Bünyesinin alerjenliği farklı
olabilir. (…). Hatta bir hastalık ya da
bir beslenme metodu, ya da bir hastalığın beslenmeyle ilgili değerlendirilmesi
için, birkaç meslek disiplininden yani diyetisyen, beslenme uzmanı, doktor,
birkaç meslek disiplininden insan bulunmalı ve farklı görüşlerdeki insanlar da
bir arada olmalı (TBK).
Diğer sağlık profesyonellerinin görüşleri de şu şekilde
sıralanabilir:
- Bilimsel
olması lâzım derken, halkı da çok sıkmamalı. Halk dilinden bilimsellik olmalı.
Direk böyle konuşma şeklindeki programlar sıkıcı oluyor açıkçası o da var yani
(BG).
- Tabii ki bilimsel bir temele dayanmalı. Ama
şimdi elbette şöyle bir şey var. Bilim her zaman size yüzde yüz doğruyu
söyleyebilecek olanaklara sahip değil. (…) O “belkiler”den haberdar etmek lâzım
insanları da (BAA).
- (…). Bir de umut tacirliği de yapmamalı. Yani
mesela kök hücre ile ilgili şeylerde çok görüyoruz. Nörologlar diyorlar ki işte
bizim artık yürüme imkânı olmayan hastalarımız mutlaka kök hücre yapılmasını
istiyorlar. Hiçbir etik kurul da buna onay vermez (BAA).
- Sadece
sağlık haberini yapanları eleştirmek değil, kendi meslektaşlarımızı da
eleştirmek durumundayız. (…) O da hasta hakları kavramının nasıl algılandığı
ile ilgili. (…) Burada doğrudan hastanın ya da hasta yakınının şikâyetini o
muhabir bir habere çeviriyor. Aslında sadece ona sorarak. İşte yanlış
enjeksiyondan bilmem ne oldu, yanlış ilaç verildi şu verilip evine gönderildi,
öldü falan gibi. Son derece yargılayıcı, suçlayıcı ve bir sağlık çalışanını
gerçekten zan altında bırakıcı bir haber yapılıyor. Ben 20 küsur yıldır bu işin
içerisindeyim. Tıp öğrencilerine meslek risklerini anlatırken eski derslerimde
ben “Bir hekim için meslek riski radyasyondur, enfeksiyonlardır, AIDS’li bir
hasta ile çalışırken ya da hepatitli bir hasta ile çalışırken sizin de enfekte
olmanızdır” derdim. Ama artık hasta ve hasta yakınlarının fiili saldırıları da
meslek riski. (…) Dolayısıyla böyle bir takım potansiyel suçlular, hedefler
yaratmakta da dile getirdiğim ikinci taraftaki haberlerin doğrudan işte bir hak
ihlaline uğradığını düşünüp karşısında da işte bir gazeteci bulan insanların
dedikleri ile haber yaratan yazıların üsluplarını da son derece tehlikeli ve
hatalı buluyorum (BAA).
- En
büyük devlet televizyonu olan ve devletten büyük destek alan TRT var ve TRT’nin
yapması lâzım. Diğer kurumlar böyle bir destek almadıkları için mutlaka
reklamvari olmak zorunda. Başka çıkar yolu yok (FÖ).
- İki
tane çözümü var: Bir, sağlık yayıncılığı diye seçmeli bir ders iletişim
fakültelerinde alınacak. İki, bu sağlık programlarını mankenler sunmayacak.
Sunarlarsa da kendilerini eğitip sunacaklar (İT).
- Tüm
sağlık programları 24 saat izlenecek ve yapılan hataları uzmanı bulacak. (…)
Sonra rapor edip RTÜK’e gönderecek. Bu koordinasyon çok önemli (İT).
- Kesinlikle.
Yayınlar bilgi verici olmalı. Yönlendirme yapıldığında ya da asıl hastanın
durumunu bilmeden tamamen genelleme üzerine dayandırılarak yapılan yayınlarda,
hastanın doktoruna olan güvenini kaybetmesi de söz konusu (İAA).
- İdeal
sağlık yayıncılığı halkı doğru ve yansız olarak bilgilendirmeye, sağlık
bilincini geliştirmeye, hastalıkların erken belirtilerini tanıtmaya, doğru çare
arama davranışına yönlendirmeye, sağlıklı yaşama için yol göstermeye,
olumsuzluklara yol açamamaya özen göstermelidir (OD).
“İdeal sağlık
yayıncılığının ticari boyutlarına” ilişkin bazı görüşler ise şu şekildedir:
- Habercilerin
reklamla haberi ayırması lâzım. Yani haber diye verilen reklamların net olarak
ortaya konması lâzım (Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili, THM).
- İdeal
sağlık yayıncılığı bence paranın çok fazla bulaşmış olmadığı bir yayıncılık
olmalı. Çünkü dediğim gibi sağlık çok ciddi bir hizmet şakası olmayan bir
hizmet. Artık parası olanın boy gösterdiği bir hâle geldi medya organları. Bu böyle
olmamalı ve artık görünürlüklerini artırmak üzere Google’da reklâmlar
veriliyor. Artık İnternet boyutu da var insanlar artık İnterneti kullanıyorlar
(BBK).
- Yaptığınız
sağlık yayını kişisel veya kurumsal reklamı içermemeli. Halkı bilinçlendirmeyi
yönlendirmeli. (…) bugün baktığımız zaman herkes, “ ben yapıyorum, ben
buradayım, benim kurumum yapıyor” şeklinde hep kendini ve kurumunu ön plana
çıkaran reklamları içeren yayınlara sahip. Hoş görünmüyor göze (Mİ).
- Sağlık
haberciliği malzemesi kolay bulunduğu için kolay programcılık olanaklarına
sahip bir alan (…). Ama (…) topluma iletilmesi gereken bilgi, doğru bilgi ne
kadar iletiliyor? Ondan sonra bir de bu alan içinde ne kadar bir reklamın,
tanıtımın ya da bir sponsorluk desteğinin alanını tarif edecek şekilde oluyor?
Bu açıdan bakmak lâzım…. (…) Mesela haftanın her günü pazarlama koşulları
trendlerini de göz önüne alarak her gazetede bir sayfa sağlıkla ilgili bir
yerin olması... Ya da her gazetede her gün bir tam sayfa olmaz ama bir tam
sayfanın altıya yediye böldüğün zamanki bölümünü içerecek şekilde bir şeyi
zorunlu hale getirmek… Bunu gene bir takım kurallara bağlayarak, en gerekli
olanlar, en kötü durumda olanların ihtiyacına yönelik olarak. Veyahut da en
önemli olanları gündeme getirecek şekilde (Sağlık alanında bir sivil toplum
örgütü başkanı, doktor, yazar, MSD).
- Sağlık
haberciliği mutlaka olmalı, halk mutlaka bilgilendirilmeli. (…) O dernek, bu
dernek. Bunların hepsi ilaç firmalarının pazarlama kuruluşu, başka bir şey
değil. Yani hastalık reklamı da var. İlaç reklamı değil, hastalık reklamı
yapılıyor. Dolaylı olarak ilaç tüketimi artmış oluyor. Amaç o (AAK).
Sağlık Bakanlığı’ndan bir kişi de bu konuda şu bilgiyi
vermektedir:
- Sponsorluk
kurallara bağlı olmalı, aleni reklam içermemelidir. Görsel malzeme yoğun
olmalı, sıklıkla toplumun farkındalığı ölçülerek ihtiyaca ve talebe binaen
konular belirlenmeli, kişiler açık ya da gizli ticari ortaklığı olmayan bilim
adamlarından seçilmeli, dil yalın olmalı ama bütün bunlar ilgili kurum
kuruluşların, temsilcilerin yer aldığı kurullarda sağlık yayıncılığı ilkeleri
olarak netleştirilmelidir. Bu konuda bakanlığımızın koordinasyonunda bir
çalışma başlatılmıştır (ZŞT).
“İdeal sağlık yayıncılığı konusunda örnek verilen uygulamalar”
ise şu şekilde sıralanmaktadır:
- Yurt
dışında özel sağlık editörleri var. New York Times’ın falan bu işi çok iyi
yapan, çok okunan sağlık sayfaları var. Onlar da ajanslara düşen haberleri
alıyorlar. mesela diyelim ki prostatta yeni bir tedavi diye bizim gazeteler
daha çok bu haberleri alıp olduğu gibi tercüme edip koyuyorlar. Onlar bunu daha
çok yorumluyorlar. Buna olumlu bakanın görüşünü koyuyorlar, olumsuz bakanın
görüşünü koyuyorlar. Hastaların ifadelerini koyuyorlar. Yani olayı daha
kapsamlı inceliyorlar (AAK).
- İsim
olarak veremeyeceğim ama yurt dışında benim seyrettiğim çok güzel ana fikirler
var. Yani bir kaza esnasında ne olabilir, ne yapabilirsiniz gibi ilkyardım
programları var (…). (FÖ).
- Teşhis
ve tedavi için, (…) var. Mesela (…) diye bir dizi var. (…) Mesela çok güzel bir
dizidir. Senaryosu doktorlar tarafından yazılır. Hastalıklar gerçeğe yakındır.
O tip diziler tıbbın iyi yönünü insanlara sevdirir. (…) diye bir adam vardı,
beyin cerrahı, tıbbı o sevdirdi. Bunlar güzel şeylerdi (MDÇ).
- (…)’ü
burada ne yazık ki anlamadı insanlar ve çocukcağızı şovmen haline çevirdiler.
Çok değerli bir insan ve çok saf. Amerika'da yaşamış, o kültüre inanmış bir
insan gibi hareket ediyor. O, bazı şeyleri şov yaparak gösterme yoluna gidiyor.
Bu, onun kötü niyetinden değil, kesinlikle değil. Amerika'dayken izlemiştim
(…)’ü. Mesela, ER diye bir program var. Biliyorsunuz, o şekilde öğretme yoluna
gidiliyor, Amerikalıların öyle bir yapısı var. Ama BBC primetime’da olan bir
sağlık programı var; görsellerden benim bildiğim sadece bu. Yazılı olarak,
sürekli takip ettiklerimiz var tabii. Başlangıçta da bahsettim. Onları zaten
sürekli takip ediyorum, etmek zorundayım ( TK).
- Yurt
dışında Time vb. (yayınlarda) okuyucu hesap soruyor. Gazetenin sağlık editörü
doktordu. British Medical Journal’da okumuştum, çok güzel bir yazıydı, 7-8 yıl
önce okumuştum keşke bulabilsem… Adam diyor ki: “Araştırma sonuçları önüme
geldiğinde, aldatıldığımı fark ettiğim için gittim Halk Sağlığı ve
Epidemiyoloji doktorası yaptım”. Bu
doktor, araştırmanın güvenirliğinden emin olabilmek için doktora yapıyor. Bu
durumda, sen sağlık muhabirini eğitsen (yetiştirsen) bile hangi düzeye
çıkaracaksın? Bilimsel araştırma sonuçlarını, tek araştırmaya dayalı, zayıf,
yönlendirici, başka amaca yönelik sana 10 tane yazı seçeyim. Bir şeyin zararlı
olduğuna yönelik. O araştırmaların gücü, metodu, güvenirliği vardır, sponsoru
vardır. Bütün bunlara bakarak değerlendirmen lâzım. Adam, hekim olarak 10 yıl
çalıştıktan sonra tekrar epidemiyoloji doktorası yapıyor. Çünkü bana iletilen
araştırmalarda yönlendirildiğimi fark ettim. Eğer epidemiyoloji okumadıysa
anlayamaz zaten (ÇG).
- Çok
iddialı bir şey söyleyemem. Bildiğim kadarıyla İskandinav ülkeleri özellikle
okul eğitimlerinde sağlık eğitimine çok önem vermenin yanı sıra sürekli sağlık
eğitimi ve toplamda eğitim düzeylerinin yüksekliği ile örnek gösterilebilir. Bu
ülkelerin sağlık göstergeleri de çok başarılı (Sendika eski başkanı, KA).
- Ben
mesela işim gereği dört yıl kadar yurtdışında çalıştım. Amerika’da ve
İngiltere’de çalıştım oradaki haberleri de biliyorum. Bizim duyduğumuz kaygılar
orada da var. Çok ciddi, çok güzel haberler var halkı yönlendiren. Ama reyting
kaygısı taşıyan, halkı yanlış yönlendiren haberler de var. Ama oradaki iç
denetim ve dış denetim, toplumsal denetim sivil örgütler daha etkili herhalde. Böyle
bizdeki kadar uç örnekler orada pek yok, ama söylediklerimin hepsi yurtdışında
da var… Sivil toplum kuruluşları çok etkili, Devlet kuruluşları da çok etkili.
Yani bir gazetede kasıtlı halkı kötüye yönlendiren bir haber çıkmışsa, çok
ciddi şeylerle karşılaşabiliyor gazeteler (AYD).
“Diğer görüşmeler” bağlamında görüşü alınan bir iletişim
fakültesi öğretim elemanı da şunları söylemektedir:
- Yayın
kuruluşları sağlık editörlüğünü kurumsallaştırmalı. Köşe yazarlığı doktorlar
yerine, farklı uzmanların görüşlerine tarafsız yer veren ve araştırma imkânı
verilen tecrübeli sağlık muhabirleri tarafından gerçekleştirilmeli. Özel Sağlık
kurumları ve bakanlık baskısından uzak kalınabilmesi için özgürlüğü güvence
altında olan ve sadece gazetecilik mesleki kuruluşları tarafından otokontrolü
yapılan bir yayıncılık sağlanmalı. Sağlık muhabirleri dışında da haber yapan
muhabirlerin bu konuda belirlenmiş kriterlere uyumu için ilkeler belirlenmeli.
Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği üyesi olmayan sağlık muhabirlerinin de bulunduğu
düşünülerek, rekabetten kaynaklanan sorunların giderilmesi için mesleki
örgütlerin de içinde bulunduğu ortak platformlarda güncel sorunların ele
alınması ve yayın kuruluşlarına “ideal sağlık yayıncılığı için öneriler” olarak
sunulması (gerekir) (MUY).
İdeal sağlık yayıncılığına ilişkin medya profesyonellerinin
verdiği yanıtlar arasında öne çıkan bazı görüşler şu şekildedir:
- Doğruluk
bir kere her haber de olduğu gibi bunda da birinci madde, olmazsa olmaz.
Tarafsızlık, çünkü çok taraf olunan bir mesele. Yorumsuzluk, yorum katarsanız
sağlık haberinin içerisine, çünkü hepimiz hasta oluyoruz, hepimiz hastaneye
gidiyoruz, orada yorum olursa çok sorunlu bir haber ortaya çıkabilir. Bu
ilkelere dikkat ettikten sonra dediğim gibi, bir de karşıt tarafların görüşlerine
başvurmaya dikkat ettikten sonra sağlık yayıncılığının dört başı mamur bir
şekilde yürüyeceğini düşünüyorum ben (HBT).
- Bütün
gazetelerde rutin sağlık sayfası olmalı her gün. Ne olmalı? Güncel ne varsa,
gündemde ne varsa sağlık konuları işlenmeli. Tamamen sağlık editörünün, sağlık
uzmanlarının denetiminde işlenmeli. (…) istihbarat sayfasındaki kızda çıkıyor,
bir tane sağlık haberi yapıyor, yazı işlerine veriyor, yazı işleri de onu
üçüncü sayfada kullanıyor. Bence böyle olmamalı. O kişi o haberi yaptıysa- ki
yapmamalı diye düşünüyorum- yaptıysa da o haber ki dış haberlerden gelenler de
öyle, o haber sağlık departmanında toplanıp, orada gerekirse başka bir uzman
görüşü daha eklenip, doğruluğu teyit edilip ondan sonra yayınlanmalı diye
düşünüyorum (ME).
- Ben
Ankara iletişim mezunuyum. Orada da daha objektif bir bakış açısı, habere dönük
bir bakış açısı vardır bize verilen. Bu da beni hep BBC’ye yöneltmiştir.
BBC’nin kamu yayıncılığı anlayışına yöneltmiştir. Orada da izlediğimizde işte
İngilizcesi birazcık olanlar dahi rahat anlarlar(…) Bizde de öyle olması
gerektiğine inanıyorum (TG).
Yurt dışından örnek verilebilecek ideal sağlık yayınları
konusunda ise medya profesyonellerinin belli başlı görüşler şu şekilde
sıralanmaktadır:
- National
Geographic ve Discovery’de çok ilginç, çok çarpıcı belgeseller yayınlanıyor.
İnsanların doğumundan ya da ana rahmine düşüşünden başlayarak bir insanın nasıl
dünyaya geldiğini yansıtan çalışmalar, görseller, belgeseller yapılıyor.
Onlarla kıyaslanacak bir yapımız yok henüz bizim (MGK).
- (…) çok güzel bir örnek veriyim, yurt dışında
mesela bir televizyon kanalını veriyim. Televizyonda bir sağlık haberi
yayınlanıyor ve oradaki sistemde şu vardır sağlık haberini orada şey derler
‘health specialist’ diye altında yazar, sağlık uzmanı, onun dışında o haberi
kimse hiçbir muhabir sunamaz. İşte, spikeri vardır, iki kişi oturur anonsunu
yaparlar hemen gelir sağlık muhabiri kendisi sunar haberini bütün her şeyiyle
ondan sonra da çekilir gider. Yani o kadar güzel bir sistemi var ki o sağlık
haberini oradaki sunucu sunamaz (SAR).
- (Yurt
dışında) sadece belgeseller ve eğitim programları değil, bir takım dizilerde
bile sağlık konusunda ciddi bilgiler verildiğine tanık oluyoruz. Mesela (…)
diye bir dizi var. Yani tıp fakültesi öğrencilerine bence zorunlu ders olarak
izletilmeli bu dizi (MGK).
- Çin’de
böyle büyük aldatmaca var, şeyde var Tayland’da var, bizde de var… Mesela bir resim yayınlıyorlar… Umuda
yolculuk. Anlatabiliyor muyum? Yahut işte kök hücre ile ilgili çok fazla ayın
oluyor. Kök hücreye söylediğim gibi bizde büyük hastaneler aracılık yapıyorlar
(ZCR).