2.6.Sağlık İletişimi Eğitimi

Bu noktada sağlık iletişimi eğitimi konusu gündeme gelmiştir.


Can Bilgili:  Sağlık haberciliği özelinde konuşuyoruz belki ama daha genel şemsiyesiyle sağlık iletişimi eğitim programlarının yaygınlaştırılması konusunda başta Sağlık Bakanlığı’nın, bu konuda daha teşvik edici daha önde durması gerekiyor. Çünkü üniversitelerde maalesef yükseköğrenimde de kendi iç dinamikleri dolayısıyla ilerlemek çok zor. İlerlemek de gerekiyor ama kendi içindeki dinamikleri -biz yaşadık çünkü programı kurarken yaşadık- hâlihazırda Sağlık Bakanlığı’nın desteği de oldu programın kuruluşu esnasında. Dolayısıyla daha fazla bu tür programların diğer üniversitelerde de açılması, teşvik edilmesi, sadece derslerin verilmesi değil de lisansüstü eğitim programı olarak açılıp sağlık iletişimi, sağlık haberciliği bu alanlardaki derslerin eğitiminin yaygınlaştırılması lâzım. Gönül ister ki iletişim fakültelerinin olduğu bütün üniversitelerde -ki tıp fakültesi de varsa çok daha güzel- daha destekli gider üst eğitim programları açılması lâzım. Tabi denetim konusunu kurumsal bir denetim mekanizması gibi algılıyoruz, kastettiğim o değili anlatmak için söylemek istiyorum hasta hakları sadece bunun nedeni ve temeli olabilir diye düşünüyorum. Mesela Sosyal Güvenlik Kurumu 2010 yılı itibariyle ilaç endüstrisine ve özel sağlık kurumlarına ödemiş olduğu toplam paranın ne kadar olduğunu biliyor muyuz? 19 Milyar Dolar. 19 milyar doları öderken bir sosyal güvenlik kurumu, ödeme kriterlerinde şu yok mesela; “İlgili özel sağlık kurumu ve ilaç firması siz alanınızla ilgili hangi Ar-Ge’yi, hangi iletişimi, hangi eğitim desteklerini ve araştırma çalışmalarını yaptınız? Benim ödeme kriterlerimden biri de budur” diye yazmıyor. Eğer böyle bir ödeme kriteri sistemi geliştirilmezse o zaman siz piyasada nasıl böyle bir ilginin olacağını düşünebilirsiniz