4.2.Sağlık Haberciliğinin Boyutları ve Niteliğine Yönelik Çalışmalar

Medyadaki sağlık konulu içerikler çerçevesinde en çok araştırma basında sağlık haberlerinin yer alış biçimi üzerine gerçekleştirilmiştir.

Günlük gazetelerdeki sağlıkla ilgili haberlerin incelenmesini konu alan Pehlivan, Genç ve Karaoğlu’nun (1994) çalışmasında, 1993 yılı mayıs ayı içinde (üç büyük tirajlı gazete) Posta, Hürriyet ve Zaman’da yayımlanan 410 haber biçim ve içerik yönünden incelenmiştir. İncelenen haberlerin %45,9’u hafta sonu ya da günlük eklerde yayımlanmıştır. Yarısı (%20,7) iç sayfalarda yer almıştır. Haberlerin yarıdan fazlası (%53,2) yarım sayfadan az “kısa haberler”dir. Haberlerin %52,9’u “belirsiz kaynaklı” ve yabancı kaynaklardan alınmıştır. Bu durum “yabancı haber ajanslarının önemli ölçüde haber yolladığı kanısını uyandırmaktadır. Ajans ve muhabir kaynaklı haberlerin hemen hepsi ansiklopedi kaynaklarından alınmış haber izlenimi vermiştir” diye yorumlanmıştır (Pehlivan, Genç ve Karaoğlu, 1994:138). Bulgulara göre haberlerin %40’ı doğrudan sağlığı koruma için alınması gereken önlemleri tavsiye edici, %34’ü hastalıkların ön planda oluştuğu haberler ya da tıp alanındaki yeni buluşları içermektedir. En çok yer verilen konular “Sistemik Hastalıklar: Kronik kalp hastalıkları, kanserler, göz, deri hastalıkları, AIDS vs. (%26,2)”, “Güncel: Kuruluş, okul, tören, organ bağışı vs. (13,8)”, “Beden Sağlığı: Cilt, beslenme, vitamin, diyet, uyku (%20,9), “Su, çevre, temizlik (%8,3)” ve “Ruh Sağlığı Sorunları (%7,3)” şeklinde sıralanmaktadır. Yapılan değerlendirmede haber başlıklarının %30’u “abartılı” olarak görülmüştür. Başlıkla içerik uyumu %98,3 olarak tespit edilmiştir. Araştırmacılar ve ilgili uzmanlarca yapılan değerlendirme sonrasında da haber içeriklerinin 54’ünün “günümüz bilimsel bilgiye uygun olduğu”, %22,7’si “doğru ama yetersiz bilgi içerdiği”, %7,8’inin “abartılı” ve %3,9’u da “gerçek dışı” olduğu belirlenmiştir (Pehlivan, Genç ve Karaoğlu, 1994:139).
Türk Tabipleri Birliği, 1995 yılında en yüksek tirajlı 5 gazetenin (Milliyet, Türkiye, Sabah, Hürriyet ve Akşam) her ayın ilk haftasında çıkan sağlık konulu 772 haberi mercek altına alarak incelemiştir. Yazılar; doğruluk derecesi, konusu, türü, gazetelerde kapladığı alan ve fotoğraf içeriği kategorilerinde değerlendirilmiştir. Genel olarak gazeteler arasında içerik açısından haber dağılımı bağlamında önemli bir fark olmadığı, yazıların %64’ünün doğru, %6’sının tamamen yanlış, %26.6’sının da tartışmalı bulunduğu tespit edilmiştir (Akt.: Dizdar, 1999:23).
1-30 Nisan 2000 tarihleri arasında Hürriyet ve Yeni Binyıl gazeteleri ve eklerinde yayımlanan sağlık haberleri inceleyen İnce ve İnce (2001) toplam 254 yazı tespit etmişlerdir. Haberlerin %20,5’i gazete eklerinde, %28,6’sı hafta sonunda yayımlanmıştır. Haber başlıklarının %26,1’i “abartılı” bulunmuştur. Haberlerin %57,1’i resimli ve %31,3’ü “özetli” verilmiştir. Haber içeriklerine yönelik değerlendirmede %%41’inin “tartışmalı, abartılı, yanlış” olduğu, %59’unun “doğru” bulunduğu kaydedilmiştir. Haberlerin %85,1’inde kaynak gösterme mevcuttur. Bu kaynakların %46,6’sı “uzman hekim”, %19,3’ü “yetkili kurumlar” ve %19,9’u “yabancı kaynaktan çeviri”dir. Haber içeriklerinde “Tıpta tanı ve tedavi ile ilgili gelişmeler” %44,1 oranında yer bulurken, “Beslenme önerileri” %12,4 ve “Cinsellik ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar” %11,2 oranında yer verilen konulardır.
Kanber’in (2003) “Medya ve Sağlık” adlı kitabında, “sağlık çalışanlarının” medyada yer alış biçimi sorgulanmakla birlikte, çalışmanın ilk bölümünde sağlık haberlerinin gazetelerdeki temsili de ortaya konulmuştur. Akşam, Milliyet, Star, Türkiye, Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinde 1-31 Ağustos 2002 tarihleri arasında yayımlanan “insan sağlığı ile ilgili halkı bilgilendirmeye yönelik haberler” bağlamında yapılan incelemede, gazetelerde yayımlanan toplam 234 haberde genel olarak “popüler sağlık bilgisi” ve 41 haberde de “sağlık hizmetleri ve sağlık çalışanlarının sorunları” konularına yer verildiği belirlenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, 1-31 Ocak 2003 tarihleri arasında aynı gazetelerde yer alan sağlık çalışanlarına yönelik haberler incelenmiştir. Bu bağlamada da “Sağlıkta yolsuzluklar” (10 haber), “Sağlıkta ekonomik harcamalar” (5 haber) ve “Sağlık Bakanlığı etkinlikleri” (4 haber) öne çıkan konu başlıklarıdır. Her iki dönemde yayımlanan haberlerin Van Djik’ın söylem analizi modeline göre yapılan değerlendirmesinin ardından çalışmada, medyanın asıl ilgilendiği konunun popüler sağlık bilgileri olduğu, sağlık hizmetleri ve sağlık çalışanlarının sorunlarını içeren haberlerin pek de ağırlık kazanmadığı ve bu konulardaki haberlerde sağlık hizmetlerindeki aksaklıkları kişiselleştiren bir söylemin tercih edildiği ifade edilmektedir.
Tezcan ve diğerleri (2005) tarafından hazırlanan “On Ulusal Günlük Gazetede Yayınlanan Koroner Arter Hastalığı ve Risk Faktörleri ile İlgili Yazılar” başlıklı çalışmada da en çok satan 10 yaygın gazetede yayımlanan “Koroner Arter Hastalığı ve Risk Faktörleri” ile ilgili yazılar incelenmiştir. Bulgulara göre bu konudaki yazıların büyük çoğunluğunun toplam gazete alanı içindeki payı %0,2’den azdır. Bu yazıların %21,9’unda hiç resim bulunmadığı görülmüş, sunum yöntemlerinin yeterince etkin olmadığı tespit edilmiştir. Gazetelerin konuya yeterince yer vermediği belirtilmiştir. Yazılar bilimsel doğruluk açısından değerlendirildiğinde %21,9’unun kısmen doğru ve doğru olmayan yazılardan oluştuğu vurgulanmıştır.
Bu alandaki ilk tezlerden biri olan “İstanbul’da Yayımlanan Gazetelerde Sağlık Haberleri” başlıklı Banu Kumbasar’ın (2006) yüksek lisans tezinde,1 Şubat – 31 Mart 2005 tarihleri arasında yayımlanan yüksek tirajlı yedi gazetenin; Posta, Hürriyet, Zaman, Sabah, Milliyet, Vatan, Takvim gazetelerinin içerikleri konu alınarak incelenmektedir. Çalışmada gazeteler haber türleri, haberlerin bulunduğu sayfa, haberin sayfadaki konumu ve kaplamış olduğu alan, haberde başlık-içerik uyumu, haberde kaynak, haber tarihi, abartılı başlık kullanılıp kullanılmadığı ve haberde fotoğrafa yer verilip verilmediği açısından değerlendirilmiştir. Bulgulara göre gazetelerde 2186 sağlık haberi yayımlanmıştır. Bunların 1794’ü ana gazetede, 392’si ise gazetelerin eklerinde yer almıştır. Gazetelerin toplam sağlık haberi sayısına göre sıralaması şöyledir: Takvim (720), Posta (453), Zaman (182), Milliyet (126), Vatan (120), Sabah (117), Hürriyet (76). Haberlerin %52,2’si aktüel, %17,1’i araştırma, %14,9’u yazı dizisi, %8,5’i köşe yazısı, $7,3’ü tanıtım şeklindedir. Haberlerin %10,9’u birinci sayfada yayımlanmıştır. %5,2’si de son sayfada bulunmuştur. Haberlerin %66,7’si sayfanın üst bölümünde, %33,3’ü de alt bölümde yer bulmuştur. Haberlerin sayfada kapladığı alana bakıldığında ise $4,9’unun sayfanın %45’inden fazla yer kapladığı; eş deyişle yarım sayfadan fazla yer tuttuğu belirlenmiştir. %38,4’ünün de %10’dan daha az yer bulduğu tanımlanmıştır. Haberlerin %27,4’ünde “başlık ve içerik uyumu” bulunmadığı ifade edilmiştir. Bu uyumsuzluğun en fazla (%41,5) Posta, Milliyet (%35,7) ve Sabah (%31,6) gazetelerinde görüldüğü kaydedilmiştir. Haberlerin %32,2’sinde “abartılı başlık kullanma” tespit edilmiştir. Buna göre en fazla abartılı başlık Posta (%47,9), Sabah (%47) ve Milliyet (%39,2) gazetelerinde belirlenmiştir. Haberlerin %25,8’inde fotoğraf olmadığı görülmüştür. İncelenen gazetelerde haberlerin kaynaklarının belirtilme oranı %50,8’dir. Eş deyişle haberlerin %49,2’sinin haber kaynağı belli değildir. Sabah gazetesindeki haberlerin %65’inin haber kaynağının belli olmadığı belirlenmiştir. Sabah, Vatan ve Milliyet gazetelerinde çoğunlukla haber kaynağı olarak yetkili kurum isminin verildiği görülmüştür. Diğer gazetelerde ise kişi ve uzmanların haber kaynağı olarak tanımlandığı belirtilmektedir (Kumbasar, 2006).
Aynı yıl tamamlanan “Medya ve Sağlık: Türk Basınında Sağlık İçerikli Haberlerin Bilgilendirme Potansiyeli” başlıklı yüksek lisans tezinde Hülya Yıldız (2006); ülkenin en çok satan gazeteleri olan Hürriyet, Posta ve Zaman gazetelerinin 2004 yılının son üç ayında (ekim, kasım, aralık) yayımladıkları sağlık haberlerini inceleyerek sağlık sorunlarının çözümünde basının toplumu yönlendirme gücünü sorgulamıştır. Bulunan 507 yazının 60 soru çerçevesinde içerik analiziyle incelendiği çalışmada, bunların %81,1’inin haber, %8,9’unun köşe yazısı, %8,7’sinin yazı dizisi, %1,4’ünün ilan türünde olduğu belirtilmiştir. Yazıların %67,3’ünde “resim/foto” ve %8,9’unda da “karikatür” bulunmaktadır. %22,9’unda herhangi bir görsel unsur yer almamıştır. Yazıların %27,2’si 100 santimetrekare ve altında büyüklüğe sahiptir. Yazıların %7,7’si birinci sayfada yayımlanırken, %8,1’inin arka kapak sayfasında yer aldığı belirlenmiştir. Yazıların %1,8’i tam sayfa boyutunda, 3’ü manşet, 5’i sürmanşet ve %41,9’u da sayfanın üst yarısında yayımlanmıştır. Haberlerin menşeine bakıldığında %23,7’sinin yerli haber ajanslarından, %4,9’unun da dış haber ajanlarından geldiği, %52,9’unun da gazetenin kendi haberi olduğu anlaşılmıştır. “Haberde olayı açıklamada kullanılan dayanak” olarak %52,7’sinde “haber dayanağı”, %22,3’ünde “kurumsal yetkili” bulunmuştur. %11,2’sinde ise dayanak bulunmadığı kaydedilmiştir. Metinler ayrıca belirli yargılar bağlamında da değerlendirilmiştir. Buna göre belli başlı olarak ifade etmek gerekirse metinlerin %30,4’ünde “ağırlıklı olarak yorum yapılmıştır”, %52,5’inde “konu gereğinden fazla abartılmıştır”, %65,5’inde “Yeterli bilgilendirme yapılmaktadır”, %63,7’sinde “konuyla ilgili yeterli uyarılar yapılmaktadır”, %52,5’i “okuyucuyu belirli bir konuda ikna etme amaçlıdır”, %92,3’ü “açık ve anlaşılır bir anlatıma sahiptir”, %89,7’sinde “başlık ve metin arasında ilişki vardır”, %48,9’u “çözüm önerisi sunmaktadır”, %60,6’sında “dikkat edilecek noktalar açıklanmıştır”, %71,2’si de “toplumsal ilgiyle karşılanabilecek niteliktedir”. Metinlerin %44’ü “hastalıklar ve tedavisiyle ilgili”, %15,6’sı “beslenme ve diyetle ilgili”, %14,8’i “sağlık politikasıyla ilgili” ve %10,5’i “anne ve çocuk sağlığıyla ilgili” bulunmuştur. Metinlerin bilgilendirme özelliğine ilişkin değişkenler bağlamındaki bulgularına göre ise %85’inde “metni yazanın bu alanda uzman olmadığı anlaşılmaktadır”, %42’si “koruyucu sağlık hizmeti verecek niteliktedir”, %42’si “sağlığa zararlı konulara vurgu yapmaktadır”, %31,8’i “birinci basamağa yönelik yeterli bilgiyi taşımaktadır”, % 28,2’sinde de “hastalıklar ve belirtileriyle ilgili bilgilendirme vardır”.
Gazetelerdeki dermatoloji ve kozmetoloji ile ilgili yazıların incelendiği Kaymaz, Şimşek ve İlter’in (2007) çalışmasında 15 Ağustos – 15 Eylül 2004 tarihleri arasında, “net satışı en yüksek olan” günlük 6 gazete ve eklerindeki konuyla ilgili 203 yazı incelenmiştir. Bulgulara göre yazı türü açısından reklamların ilk sırada geldiği belirlenmiştir (%52,2). Yazıların %12,8’i “köşe yazısı”, %11,3’ü “günlük haber”, %8,8’i “serbest yazı”, %8,3’ü “inceleme-röportaj”, %3,9’u “magazin”, %2,4’ü “dizi yazı” şeklindedir. Yazıların %31’i “bilgi verici” nitelikte bulunmuştur. Bunların %92’sinin “doğru”, %8’inin “tartışmalı” bilgi içerdiği saptanmıştır. Yanlış bilgi içeren yazıya rastlanmamıştır. Sadece 7 yazıda dermatoloji uzmanının görüşlerine yer ver verilmiş, 19 yazıda da diğer branşlardaki hekimlere danışılmıştır. Yazıların %59,6’sı gazetelerin eklerinde yer almıştır. %93,2’sinde de fotoğraf kullanılmıştır. Kaymaz, Şimşek ve İlter, inceleme sonunda “yazıların uzman görüşünün alınmasında yetersiz kalındığı” sonucuna ulaşmışlardır.
Bu arada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sağlık Bakanlığı ve Yakın Doğu Üniversitesi işbirliğiyle 1-3 Haziran 2007 günleri arasında Lefkoşa’da gerçekleştirilen Uluslararası Sağlık ve Hastane Yönetimi Kongresi’nde sunulan iki ayrı bildiride de sağlık haberciliği ele alınmıştır. Banar ve Günaydın’ın (2007) “Sağlık Haberciliği ve Türk Basınında Sağlık Haberlerinin Analizi” başlıklı bildirisinde 2-12 Nisan 2007 günleri arasında Hürriyet, Posta, Sabah, Zaman, Milliyet ve Takvim gazeteleri üzerinde içerik analizi uygulaması gerçekleştirilmiştir. Çalışmada sağlık haberlerinin kaynakları, konuları, niteliği, kapsamı, umut vericilik düzeyi, hasta hakları konusundaki yeterliliği ve gizli reklam içerikleri sorgulanmıştır. Sınırlı zaman aralığında, sınırlı yayın organı taranarak gerçekleştirilen çalışmada, haberlerin genellikle “Beslenme/Diyet” (% 32) ve “ruh sağlığı” (% 12) konularında yayımlandığı, haberlerin iç sayfalarda (% 45) ya da özel sağlık sayfalarında (% 44) yer bulduğu, daha çok muhabirler (% 39) ya da uzman doktorlar (% 36) tarafından yazıldığı tespit edilmiştir. Haberler genel olarak (% 64) “umut verici” olarak değerlendirilmiş ve haberlerin % 14’ünde gizli reklam yapıldığı belirlenmiştir.
Aynı toplantıda sunulan “Sağlık Haberciliğinde Yazılı Basının Rolü” başlıklı bildiri ise Çolak ve Ersoy (2007) tarafından hazırlanmıştır. Temel olarak sağlık haberlerinin Haziran 2006-Mayıs 2007 tarihleri arasında Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Sabah, Vatan, Radikal ve Zaman gazetelerinde nasıl yer aldığının sorgulandığı çalışmada şu bulgulara erişilmiştir: Haberlerin % 60’ı ana gazetede ve % 40’ı eklerde, yaklaşık % 10’u manşette ve % 20’si dördüncü sayfada yer almıştır. Haberlerin % 20’ye yakını reklam amaçlıdır. Haberlerin % 75’inde yazar bellidir ve bunların % 10’u ancak sağlık personelidir. Bu bulgular üzerine yazarlar, ‘yazılı basının halkı bilgilendirmek konusunda başarılı bir performans gösteremediğini’ ifade etmektedirler.
“Hürriyet Gazetesi’nde Sağlık Haberciliği Konusunda Bir İçerik Analizi” başlıklı K. Burak İşak’ın yüksek lisans tezinde de 1 Ocak-31 Aralık 2007 tarihleri arasında Hürriyet gazetesi ve gazete eklerinde yayımlanan sağlık konulu haberler genel olarak incelenmiştir (İşak, 2008). Çalışmada incelenen 2051 sağlık haberinin konuları öncelikle cinsiyete göre sınıflandırılmıştır. Bulgular tablolarda sunulduğu şekliyle yeniden hesaplanarak incelendiğinde %78,1’inin “uniseks” yani cinsiyet ayrımı gözetmediği, %9,8’inin çocuklara, %8,9’unun kadınlara ve %3,3’ünün de erkekler seslendiği anlaşılmaktadır[1]. İşak (2008:86-95) sonuç bölümünde özetle sağlık haberciliğinde daha çok kısa metinli ve bol fotoğraflı haberlerin tercih edildiğini, yurt dışı kaynaklı haberlere az yer verildiğini, “sağlık” başlıklı bir bölüm ya da köşenin olmadığını, haberlerin daha çok hafta sonunda ve kadınların daha fazla ilgi duyduğu moda-magazin eklerinde yayımlandığını, ülkemizde ve dünyada artış gösteren bazı hastalıklara yeterince yer verilmediğini, sağlık haberciliğinin iletişim fakültelerinde ders olarak verilmesi gerektiğini, uzmanlara yeterince danışılmadan verilen ve abartılan haberlerle toplumda korku uyandırabileceği ve hatta dolaylı olarak insanların sağlığıyla oynanabileceği, ancak Hürriyet gazetesinde moral bozucu, korkutucu haberlere rastlanmadığını ve etik olmayan bir haberle de karşılaşılmadığı ifade edilmektedir.
Gazetelerdeki hemşirelik haberlerinin incelenmesini konu alan çalışmalarında Ertem, Dönmez ve Oksel (2009) 1 Ocak -31 Aralık 2006 tarihleri arasında 7 gazetenin İnternet sitelerinin arşivden “hemşirelik” anahtar kelimesiyle tespit ettikleri 103 yazıyı incelemişlerdir. Bu yazıların %33’ü “köşe yazısı/makale”, %34’ünün “haber ajansı/muhabir” kaynaklı ve %35,9’unun “duygu tonunun olumsuz” olduğu belirlenmiştir. Yine bu yazıların %49,5’inin “bilimsel” olmadığı, %60,2’sinin “resimli” olmadığı, resimli olanların %65,9’unda “resmin konuyla ilgili olmadığı” saptanmıştır. Yazıların konularına bakıldığında ise belli başlı olarak %47,6’sının “hemşirelerin sosyal-sanatsal faaliyetleri, aile yaşantıları, hemşirelik eğitimi ve hemşirelik okulları”, %17,5’inin “hemşirelerin çalışma koşulları”, %13,6’sının da “hemşirelik yasası” üzerine yazıldığı anlaşılmıştır. Araştırmacılar gazetelerde hemşirelikle ilgili haberlere yeterince yer verilmediği, yayımlanan yazıların çoğunlukla olumsuz ton içerdiği ve yazıların hemşireliğin bilimsel yönünü yansıtmadığı değerlendirmesinde bulunmuşlardır.
Kaytaz ve diğerleri (2010) tarafından gerçekleştirilen “Yazılı Basında Çakın Sağlık Haberlerinin İncelenmesi” başlıklı çalışmada 2006 ve 2008 yıllarının Mayıs ve Haziran aylarında “yazılı basında çıkan” sağlıkla ilgili haberler incelenmiştir. Haberler Interpress Haber İzleme Ajansının İstanbul Tabip Odası adına yaptığı sağlık haberleri veri tabanı kullanılarak değerlendirilmiştir. Interpress’in takip ettiği ulusal gazete ve eki sayısı 412, bölgesel gazete sayısı 59, yerel gazete ve ekleri sayısı 322, deri ve ekleri sayısı da 1101 olarak belirtilmiştir. 2006 yılında tespit edilen 3155 haberin %28,9’unun sağlık politikaları, %35,6’sı sağlık bilgilendirme, %3,5’i hakemlerle ilgili ve %31,8’i de diğer haberler şeklinde sınıflandırılmıştır. Haberlerin %18,6’sında kaynak bildirilmediği, hekimlerle ilgili haberlerin de %16,1’inin olumsuz bulunduğu kaydedilmektedir. 2008 yılında ise tespit edilen haber sayısı 3543’tür. Bunların %19,7’si sağlık politikaları, %51,4’ü sağlık bilgilendirme, %3,4’ü hekimlerle ilgili ve %25,3’ü ise diğer haberler şeklinde sınıflandırılmıştır. Hekimlerle ilgili olumsuz haberlerin oranı ise bu kez yarıdan fazla (%54,1) olarak belirlenmiştir. Çalışma sonunda sağlıkla ilgili haber sayısındaki artışla birlikte hekimlerle ilgili olumsuz haber sayısındaki artışa dikkat çekilmiştir. Öte yandan haberlerde kaynak göstermeme oranının da yüksek olduğundan hareketle sağlık haberlerinde verilen bilgilerin güvenilirliğinin tartışmalı olduğu ve haberlerin toplumu yeterli kalitede bilgilendirmediği belirtilmektedir. “Özellikle bitkisel tedavilerin neredeyse tamamı bilimsellikten uzaktır” denilmektedir. Hekimlerle ilgili olumsuz haberlerin ise kamuoyunda hekimlerin saygınlığını azalttığı ve hekim imajına olumsuz katkıda bulunduğu kaydedilmektedir:
-   “Basında bir cerrahın 30 yıl çok başarılı ameliyatlar yapmış olması haber değeri kazanmazken aynı cerrahın yaptığı tek hata manşetlere taşınabilmektedir. Son yıllarda toplumun hekimlere bakış açısında da değişimler gözlenmektedir. (…) babacan hekim yerine; yaptığı sorgulanan, çok güvenilmeyen ve sıklıkla şikâyet edilen hekim görüntüsü ön plan acıkmaktadır. Sağlık hizmetlerinde karşılıklı saygı ve güven olmadığında başarılı bir sonuç alınması çok güçtür. Bu ortamın çıkan olumsuz haberler ile zarar göreceği öngörülebilir (Kaytaz ve diğerleri, 2010)”

Sağlık politikalarına ilişkin haberlerin sayısındaki “kayda değer düşüş” ise “medyada artan magazinsel düşünce göz önüne alındığında” şaşırtıcı bulunmamıştır (Kaytaz ve diğerleri, 2010).
Şahinoğlu ve Baykara’nın (2011) “Bir Gazetenin Sağlık Haberlerinin Sağlık - Hastalık Kavramı Çerçevesinde İncelenmesi” başlıklı makalesinde, fiziksel görünümün iyileştirilmesi ve ticari unsurlar arasındaki bağlantıya vurgu yapılmaktadır. Çalışmada bir gazetenin sağlık haberlerinin konu başlıklarını incelemiş ve burada hangi sağlık sorunlarının ele alındığını, hangi konuların sağlık ve hastalık başlığında tartışıldığını tespit etmeye çalışmıştır. Şahinoğlu ve Baykara çalışmanın evrenini “Ekim 2005-Mart 2006 tarihleri arasında bir gazetenin 151 nüshasında sağlık sayfasında bulunan haberler” olarak belirlemiştir. Çalışmada gazetenin adı gizli tutulmuş, örneklem seçimine gidilmeyerek gazetenin İnternet arşivindeki tüm haber başlıkları incelenmiştir. Araştırmacıların yorumuna göre toplumumuzda özellikle kadınlar için “güzellik” önemli bir estetik değer olarak algılanmaktadır. Haberler, toplumun bu düşüncesini pekiştirmekle birlikte topluma bu düşüncenin yerleşmesinde de oldukça etkilidir. Araştırmaya göre magazinsel sağlık haberleri diğer haberlere göre sayıca fazladır. Bu da sağlık haberciliğinin niteliğinin değiştiğini, zaman zaman magazine doğru kaydığını göstermektedir. Araştırmacılara göre sağlık kavramı eskiden bir hastalığın olmaması durumu iken günümüzde fiziksel görünümün iyileştirilmesi, güzelleşme de bu kavramın içinde olmaya başlamıştır. Haberler içerisinde beslenme, diyet, estetik konularının fazla yer alması bireylerin sağlığı algılamalarındaki dönüşümün bir göstergesi olarak yorumlanmıştır. Toplumsal bir güç olarak medyanın, sağlığın ve hastalığın kavramlaştırılmasında ve yeniden oluşturulmasında önemli rol oynadığının altı çizilmiştir (Şahinoğlu ve Baykara: 2011: 11).
Sağlık haberciliğine yönelik kitap ya da tezlere bakıldığında en önemli eksiklik olarak sağlık haberciliğinin ne olup ne olmadığı ve tarihsel gelişimine yönelik derli toplu bir çalışmanın henüz yazılmadığı görülmüştür. Bu doğrultuda projenin bursiyerlerinden, doktora öğrencisi Pelin Öğüt’e tez konusu olarak “Türkiye’de Sağlık Haberciliğinin Tarihsel Gelişimi ve Hürriyet Gazetesi Örneği” konusu verilmiştir. Proje kapsamında yürütülen çalışmalarla da paralel şekilde hazırladığı tezinde Öğüt (2013), henüz üzerinde uzlaşılmış bir “sağlık haberi” tanımı olmadığından da hareketle öncelikle bu kavramı tanımlamaya çalışmış, ardından da ülkemizdeki sağlık haberciliğindeki belli başlı kilometre taşlarını görüşmeler ve literatür taraması yöntemiyle tanımlamaya ve bu arada ülkenin toplumsal, ekonomik ve siyasi gelişmeleriyle de konuyu ilişkilendirmeye çalışmıştır.
Öğüt tezinin son bölümünde Hürriyet gazetesinde ve eklerinde 1991, 1994, 1997, 2000, 2003, 2006 ve 2009 yıllarından her aydan iki gün olmak suretiyle, sistematik rastsal örneklemle belirlenmiş toplam 197 gün içerisinde yayımlanmış sağlık haberlerine içerik analizi uygulamıştır. Söz konusu tarihlerde gazete ve eklerinde yayımlanmış sağlık konulu 1182 yazı olduğu belirlenmiştir (Öğüt, 2013: 177). Yazı sayılarının yıllara göre dağılımı Şekil 1’de sunulmaktadır. Buna göre sağlık konulu yazı sayısının zaman içinde dalgalanma göstermekle birlikte son yıllarda en üst seviyelere ulaştığı söylenebilmektedir. Ekonomik kriz yılları da olan 2000 ve 2003’lerdeki haber sayısının azlığına karşın son iki yılda ulaşılan sayı geçmiş yıllardan daha fazladır.

Kaynak: Öğüt, 2013:178’den uyarlanmıştır.
Yıllar içinde konuların nasıl değiştiği aşağıdaki tabloda sunulmaktadır. Buna göre tüm yıllarda değişmeyen tek konunun ilk sırada ve en çok işlenen konu olduğu anlaşılmaktadır. Bu da genel nitelikti bir kategori olan “Genel bilgi/Teşhis veya tedaviye yönelik anlatımlar”dır. 2009’a gelindiğinde 1988’de en çok işlenen diğer dört konudan yalnızca “Farmakoloji/ İlaç veya tıbbi ürün, cihaz sektörü/ Bir ilaca ilişkin anlatımlar”ın listeye girebildiği görülmektedir (Öğüt, 2013:244). Bunun dışındaki konular zaman içinde değişmiştir. 2009’a gelindiğinde “Sağlık politikaları/ Sağlık Bakanlığı faaliyetleri/ Yeni düzenlemeler”in öne çıkmasının nedeni de sağlık sistemindeki “dönüşüm” ya da “yenilenme” çalışmalarıdır denilebilir.
Tablo 3. Yıllara Göre Sağlık Konulu Yazılarda İşlenen Başlıca Temalar
1988 (N=130)
1991 (N=135)
1994 (N=162)
1997 (N=155)
2000 (N=86)
2003 (N=87)
2006 (N=196)
2009 (N=231) 
Konu
Sütun %
Konu
Sütun %
Konu
Sütun %
Konu
Sütun %
Konu
Sütun %
Konu
Sütun %
Konu
Sütun %
Konu
Sütun %
A
60,0
A
57,8
A
44,4
A
62,6
A
45,3
A
62,1
A
65,3
A
63,2
B
15,4
F
11,1
E
17,3
E
25,2
E
18,6
E
20,7
C
15,8
L
16
C
13,8
G
10,4
C
14,2
B
12,3
C
15,1
C
18,4
E
14,8
K
15,6
D
13,1
D
9,6
G
11,1
H
12,3
F
12,8
D
14,9
D
13,3
C
14,3
E
12,3
H
8,1
I
9,3
C
11
J
12,8
B
12,6
K
12,8
D
13,4
A:
Genel Bilgi/ Teşhis veya Tedaviye Yönelik Anlatımlar
G:
Cinsel Sağlık
B:
Hasta/ Hastalık Öyküsü
H:
Sağlıkla İlgili Etkinlikler
C:
Beslenme
I:
Kadın Hastalıkları ve Doğum
D:
Farmakoloji/ İlaç/ Tıbbi Ürün, Cihaz Sektörü
J:
Ünlülerin Sağlık Durumları
E:
Sağlıkla İlgili Akademik, Bilimsel Araştırmalar/ Bulgular/ İstatistiki Bilgiler
K:
İmmünoloji/ İnfeksiyon Hastalıkları
F:
Güzellik/ Bakım/ Diyet/ Zayıflama/ Sağlıklı Yaşam/ Kozmetik/ Egzersiz
L:
Sağlık Politikaları/ Sağlık Bakanlığı Faaliyetleri/ Yeni Düzenleme
Kaynak: Öğüt, 2013:244-245’den uyarlanmıştır.

Öte yandan incelenen tüm yazılar konu alındığında toplam olarak birinci sayfalarda yayımlanmış konuların hangileri olduğuna bakılırsa birinci sırayı bu kategori içinde %61,2 oranına sahip olan “Genel bilgi, teşhis veya tedaviye yönelik anlatımlar”ın aldığı görülmektedir. İkinci sırada “Ünlülerin sağlık durumu”, üçüncü sırada “Hasta/ Hastalık öyküsü”, dördüncü sırada “Sağlıkla ilgili akademik bilimsel araştırmalar/ Bulgular/ İstatistiki bilgiler ve beşinci sırada “Farmakoloji/ İlaç veya tıbbi ürün, cihaz sektörü/ Bir ilaca ilişkin anlatımlar” gelmektedir (Öğüt, 2013:186).



[1] Çalışmada grafik içinde sunulan verilerin toplamlarının tutarsız, ifadelerin yetersiz, kimi istatistiklerin de yanlış ya da anlamsız görülmesi nedeniyle bulguları değerlendirmeye alınmamıştır.