İKİNCİ BÖLÜM: YÖNTEM

Türkiye’de günümüzde sağlık konulu yayıncılığın betimlenmesi, yayın içeriklerinin irdelenmesi, kamuoyunun algı ve değerlendirmelerinin belirlenmesi ve bu bağlamda sağlık konulu yayıncılığa ilişkin ilkelerin ortaya konularak toplumsal bilincin arttırılmasının amaçlandığı bu projede; medya içeriklerini oluşturan “kaynak” kişiler, medya içeriği olan “mesaj/ileti” boyutu ve “hedef kitle” boyutunu oluşturan kamuoyu üzerine odaklanılarak üç ayrı yöntem izlenecektir. 


Bunlara ilişkin ayrıntılar aşağıda ayrı başlıklar halinde açıklanmıştır. Ancak ondan önce çalışmanın ilgili kaynaklarını konu alan literatür taraması bölümü hakkında bilgi verilebilir.

1.İLGİLİ ÇALIŞMALARA YÖNELİK LİTERATÜR TARAMASI


Çalışmada konuya öncelikle en genel çerçeve olan “sağlık iletişimi”yle başlanmıştır. Bu bağlamda literatürdeki belli başlı çalışmalara erişilerek konunun genel çatısı tanımlanmıştır. Ardından dünyada sağlık haberciliğinin mevcut durumuna ilişkin literatüre değinilerek Türkiye’de sağlık haberciliğinin boyutları ortaya konulmuştur. Sağlık konulu yayıncılığa ilişkin ilke ve uyarılar ayrı bir başlıkta ele alınmıştır. Eleştiri ve tartışmalar bağlamında ise mevcut literatürdeki tüm çalışmalar farklı konu başlıkları altında değerlendirilmiştir. Medya içeriklerine yansıyan görüşler, toplantı tutanakları, görüşmelerle elde edilen bilgi ve değerlendirmeler, akademik çalışmalar bu bağlamda özetlenmiştir. Bu bağlamda daha çok İnternet ve kütüphane kaynaklarına başvurulmuştur.

2. SAĞLIK KONULU YAYINLARIN KAYNAĞINA YÖNELIK ÇALIŞMA


Çalışmada sağlık yayınlarının “kaynak kişileri” konumundaki medya profesyonelleri ile sağlık uzmanlarının görüşleri iki ayrı grupta değerlendirilmiştir. Medya profesyonelleri grubu; herhangi bir yayın organında görevli, sağlık konusunda yayınlar yapan ya da bu yayınlarda görev alan muhabir, editör, yazar, programcı, yapımcı, yönetmen ve sunucuları ile medya yöneticileri ve medya sahipleri, ayrıca konuyla ilgili resmi kurum ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini kapsamaktadır. Sağlık profesyonelleri grubu ise sağlık yayınlarında haber kaynaklığı yapan ya da yapabilecek konumda olan konuk, uzman ya da bilim insanı sıfatlarıyla programlara katılan ya da yazılar yazan kişiler ile konuyla ilgili sağlık alanındaki resmi kurum ve sivil toplum örgütü temsilcilerini kapsamaktadır.
Her iki gruba yönelik görüşmelerde, görüşülecek kişilerin belirlenmesi anlamında “kartopu örnekleme” yöntemine başvurulmuştur. Bu yönteme göre ilk aşamada medya içerikleri yoluyla tespit edilen kaynak kişilerin belirlenmesinin ardından bu kişilerle gerçekleştirilecek görüşmeler sırasında önerilen diğer kaynak kişilere de erişilerek örneklem genişletilmiştir.
Kaynak kişilerle yarı yapılandırılmış yöntemle görüşmelerde bulunulmuştur. Bu doğrultuda medya ve sağlık profesyonelleri için ayrı ayrı hazırlanan görüşme tutanağı ve soru formları Ek 1’de sunulmuştur. Yüz yüze ya da yazışma yöntemleriyle gerçekleştirilen görüşmelerin ardından kayıtlar deşifre edilerek içerik analizi uygulamasıyla değerlendirilmiştir. Bu uygulamada da Ek 2’de sunulan kılavuzdan yararlanılmıştır. İçerik analizi uygulamasında ve kodlayıcılar arası uyum hesaplamasında aşağıda medya içeriklerine yönelik çalışma kapsamında açıklanan ilkeler uygulanmıştır. Çalışma hakkında daha detaylı bilgiye dördüncü bölümün başında yer verilmiştir.
  

3. İLK ÇALIŞTAY ORGANİZASYONU


Projede sağlık ve medya profesyonelleriyle yapılan görüşmelere ait raporun tamamlanmasının ardından sonuçların her iki kesimden temsilcilerin bir arada olduğu bir toplantıda paylaşılması, yorumların alınması ve bundan sonra yapılacaklara yönelik önerilerin dinlenmesi açısından Anadolu Üniversitesi’nin İstanbul-Aksaray’daki Konukevi’nde 29-30 Nisan 2011 günleri arasında dört ayrı oturum halinde çalıştay organizasyonu gerçekleştirilmiştir.
Çalıştayda yapılan tüm sunuş ve konuşmalar video kaydı alınarak daha sonra metin haline dönüştürülmüş ve bu metin çalıştayın özetlenmesi anlamında değerlendirilmiştir. Çalıştayın katılımcıları ve işleyiş ile ilgili detaylara beşinci bölümde yer verilmiştir.

4. MEDYA İÇERİKLERİNE YÖNELİK ÇALIŞMA


Genel olarak iletişim biliminde haber metinleri üzerine yapılan çalışmalarda iki temel eğilim dikkati çekmektedir. Bunlardan ilki içerik çözümlemesini kullanarak, görünen (açık/manifest) anlam üzerine yoğunlaşan pozitivist eğilim; ikincisi ise, haberi söylem olarak ele alan eleştirel eğilimdir (İnal, 1996: 27). Bu çalışmada, medya içeriklerinde sağlık alanında hangi konular, ne şekilde yer alıyor sorularına içerik analizi uygulamasına dayalı olarak yanıt aranmıştır.
İçerik analizini ilk defa sistemleştirerek 1952’deki kitabını yayınlayan Berelson, içerik analizini “iletişimin belirgin içeriğinin objektif, sistematik ve niceliksel tanımlarını yapan bir araştırma tekniği” diye tanımlamıştır (Gökçe, 2006: 35). Günümüzde ise içerik analizinin en kapsayıcı tanımı olduğu belirtilen Merten’in tanımına göre içerik analizi “sosyal gerçeğin belirgin içeriklerinin özelliklerinden, içeriğin belirgin olmayan özellikleri hakkında çıkarımlar yapmak yoluyla sosyal gerçeği araştıran bir yöntem” olarak ifade edilmektedir (Gökçe, 2006: 18). İçerik analizi yönteminin aşamaları şu şekilde sıralanabilir (Nuendorf, 2002; Yüksel, 2012):
1.       Sorunun belirlenmesi
2.       Değişkenlerin tanımlanması
3.       Varsayımların belirlenmesi
4.       Örneklem alınması
5.       Kodlama kılavuzunun hazırlanması
6.       Kodlama formunun hazırlanması
7.       Eğitim ve ön güvenilirlik
8.       Kodlamanın gerçekleştirilmesi
9.       Güvenilirlik hesaplaması
10.    Tabloların hazırlanması ve raporun yazılması.

Ayrıca açıklamak gerekirse içerik analizinde sınıflama işleminin tutarlılığının sağlanması ve sıralanan ilkelerin işleyip işlemediğinin sınanması için kodlayıcılar arası güvenilirlik testi yapılmaktadır. Sınıflanan 100’ün üzerindeki haberin 1/3’ünde, hatta 1/5’inde uyumsuzluk görülürse, araştırma sonuçlarının tutarlı olmadığına kanaat getirilmektedir. Bu doğrultuda, en az iki bağımsız kodlayıcının kodlama yapması gerektiğine işaret eden Nuendorf (2002: 143) kodlayıcılar arasındaki güvenilirlik katsayısının 0,90 ve üzeri olduğu tüm durumların kabul edilebileceğini, 0.80 ve üzeri pek çok durumda da kodlamanın kabul edilebilir olduğunu kaydetmektedir. Poindexter ve McCombs (2000: 204) da % 80’lik bir uyumun üzerine çıkılması gerektiğine işaret etmektedir. Genel olarak Scott’un pi, Spearman’ın rho, Pearson’ın r ve Cohen’in Kappa testleri bu tür değerlendirmelerde kullanılmaktadır (Nuendorf, 2002: 51 ve 143). Ancak açık uçlu ve çok sayıda kategorinin bulunduğu durumlarda bu testlerle hesaplamak sorunlu bulunmaktadır. Bunun yerine Poindexter ve McCombs (2000: 203), güvenilirliğin değerlendirilmesinde kullanılacak uyumluluk katsayısı için bu çalışmada da kullanılan şu formülü ifade etmektedirler:
Tablo 1.  Kodlayıcılar arası uyum hesaplaması
Güvenilirlik katsayısı = 2 x (Üzerinde uzlaşılan kodlama sayısı) /
Birinci kodlayıcı tarafından yapılan kodlama sayısı + İkinci kodlayıcı tarafından yapılan kodlama sayısı

Medya içeriklerine yönelik çalışmada da Türkiye’deki sağlık konulu yayın içeriklerinin neler olduğu ve nasıl yayımlandığının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen içerik analizi uygulamasında, projenin başladığı yıl olan 2010’da yayımlanan içerikler çalışma evreni olarak kabul edilmiştir. Bu doğrultuda basın, televizyon ve İnternet içeriği 1 Ocak 2010-31 Aralık 2010 günleri arasında hizmet alımı yöntemiyle medya takip şirketi olan Interpress tarafından temin edilmiştir. Şirket tarafından ülke geneline yayın yapan 1781 basın organı (yerel, bölgesel ve yaygın gazete, dergi ve ekleri), 52 televizyon kanalı ve 551 İnternet portalının içeriği sağlık konulu yayınlar bağlamında takip edilmiştir.
Çalışmada basın, televizyon ve İnternet içerikleri için ayrı ekipler oluşturularak paralel ancak ayrı kodlama kılavuzlarından yararlanarak üç ayrı içerik analizi uygulaması Ek 3’te sunulan kılavuz çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Bu doğrultuda uygulama kategorileri, güvenilirlik testleri ve diğer aşamalara ilişkin ayrıntılar altıncı bölümün başında sunulmuştur.

5. HEDEF KİTLEYE YÖNELİK ÇALIŞMA


Çalışmanın bir diğer aşamasını sağlık konulu yayınları okuyan, dinleyen ya da izleyen kişiler konumundaki “hedef kitle” ya da genel anlamıyla medya içeriklerine maruz kalan kamuoyunun bu yayınlara ilişkin algı ve değerlendirmelerinin belirlenmesi oluşturmaktadır.
Bu aşamadan önce projede sağlık konulu yayınların kaynak kişileri olan medya ve sağlık profesyonelleriyle görüşmeler gerçekleştirilmiş, bu görüşmelerde projenin amaç soruları bağlamında kaynak kişilerin görüşleri yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle elde edilmiş ve deşifre edilen görüşme içeriklerine içerik analizi uygulanarak rapor hazırlanmıştır. Bu raporda; medya ve sağlık profesyonelleriyle yapılan görüşmelerde sorulan sorulara alınan yanıtlar, içerik analizi ile kategorileştirilmiş ve her sorunun yanıt seçenekleri elde edilmiştir. Bu sayede ortaya çıkan soru ve yanıtlar kamuoyu araştırmasında sorulabilecek potansiyel anket soruları ve yanıt seçenekleri şeklinde değerlendirilmiştir.
Kamuoyu anketinde sorulabilecek yaklaşık 120 sorudan oluşturulan havuz, proje kapsamında medya ve sağlık profesyonelleri arasından seçilmiş uzman kişilerin katıldığı ilk çalıştayın dördüncü oturumunda tartışmaya açılmıştır. Her bir soru teker teker çalıştay katılımcılarına okunarak sorular ve seçeneklerine ilişkin görüşleri alınmıştır. Çalıştayda, sorular 1’inci, 2’inci ve 3’üncü öncelikli sorulabilecek sorular ve “diğer sorular” bağlamında dört ayrı kategoriye ayrılmıştır.
Soruların kamuoyu tarafından nasıl algılandığı ve yanıtlandığına ilişkin ilk ön test Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basın ve Yayın, Sinema ve Televizyon ile Reklam ve Halkla İlişkiler yüksek lisans programlarında kayıtlı 40 öğrenciye 2011 yılı nisan ayı içinde uygulanmış, bazı soru ve seçenekler yeniden düzenlenmiştir.
Yeni düzenlemenin ardından, Eskişehir’de farklı mahallelerde yaşayan 20 kişiyle projenin bursiyerleri tarafından yüz yüze görüşme tekniğiyle anketin ikinci ön testi gerçekleştirilmiştir. Bazı sorulardaki ifade ve sözcüklerin halk tarafından farklı biçimlerde algılandığı görülerek, sorular yeniden düzenlenmiştir.
Kamuoyu üzerinde ikinci kez, Eskişehir’in farklı mahallelerinde; gelir, cinsiyet ve yaş değişkenleri dikkate alınarak belirlenen kotalar çerçevesinde toplam 42 kişiyle 2011 yılı haziran-temmuz ayları içinde yeni bir ön test uygulaması gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamada da hangi soruların nasıl yanıtlandığına ilişkin geri bildirimler alınarak anket formu yeniden şekillendirilmiştir.
Bir sonraki aşamada kamuoyu anketi teknik şartnamesi hazırlanmış ve ardından alınan teklifler çerçevesinde A&G Araştırma Şirketi ile anlaşmaya varılmıştır. Teknik şartnamede örneklem Türkiye evrenini yansıtacak şekilde, ülke genelinde kent ve kır ayrımı olmak üzere en az 25 ilden, 18 yaş üzeri yetişkinlerden oluşan en az 2.400 şeklinde tanımlanmıştır. Tüm görüşmelerin yüz yüze yapılması, soruların anketör tarafından görüşülen kişinin yüzüne okunması ve alınan yanıtların forma işaretlenmesi şartları belirtilmiştir. Şirketten yalnızca anketi uygulaması istenmiş, verilerin Excell dosyası ile teslim edilmesi kararlaştırılmıştır.
Hazırlanan anket formunun pilot uygulaması, A&G Araştırma Şirketi tarafından 22-23 Ekim 2011 günleri arasında, belirlenen yedi farklı ilde 62 kişi üzerinde uygulanmıştır. Buna göre İstanbul’da 15, Ankara’da 10, İzmir’de 17, Adana’da 5, Diyarbakır’da 5, Trabzon’da 5 ve Bursa’da 5 anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamanın ardından alınan yanıtlar ve anketörlerin uygulamada karşılaştıkları sorunlar çerçevesinde anket formuna son hali verilmiştir.
Ülke genelinde uygulanacak ankete ilişkin soru formu genel olarak dört ayrı kategoride düzenlenmiştir. Öncelikle genel sorular yöneltilmiş, ardından basın, televizyon ve İnternetteki sağlık konulu yayınlara yönelik sorular sorulmuştur. Anket çalışmasında katılımcılara toplam 33 soru yöneltilmiş ve 3 açık uçlu soru ile birlikte toplam 209 seçenek arasından yanıt vermeleri istenmiştir.
Anket uygulamasının ilk ayağı hizmet alımı yoluyla A&G Araştırma Şirketi tarafından 28-29 Kasım 2011 günleri arasında “hanede yüz yüze anket yöntemiyle” 33 ilde; 142 mahalle ve köyde 2.556 hanelik örneklemde 2.503 hanede 2.503 kişiyle yüz yüze görüşme tekniğiyle, Ek 4’de sunulan soru formu çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Uygulanan yöntemle ilgili ayrıntılara yedinci bölümde yer verilmiştir.
Çalışma kapsamında uygulanan anketin ardından, bulguları daha iyi yorumlayabilmek ve verilen yanıtların belli başlı nedenlerini ortaya koyabilmek adına, kazara örneklemle 7 ilden (Eskişehir, Bursa, Ankara, İzmir, İstanbul, Samsun ve Ağrı) yaşları 18 ile 65 yaş arasında değişen toplam 45 kadın ve 30 erkekle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerde her bir anket sorusunun sonuna “Neden?” sorusu eklenerek açık uçlu olarak katılımcıların verdikleri yanıtlar kaydedilmiştir. Daha sonra metin haline getirilen bu yanıtlar, raporda anket sorularına ilişkin bulguların ardından “örnek ifadeler” şeklinde sınıflandırılarak değerlendirilmiştir.

6. İKİNCİ ÇALIŞTAY ORGANİZASYONU


Proje kapsamında düzenlenen ikinci çalıştay, 18 Ekim 2012 Perşembe günü, Sağlık Bakanlığı, Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle Ankara’da Sıhhiye’de Hekimevi Toplantı Salonu’nda sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki ayrı oturumda gerçekleştirilmiştir.
Her iki oturumda da proje kapsamında tamamlanmış olan kamuoyu araştırmasının bulguları katılımcılarla tartışılmıştır. Katılımcıların değerlendirme ve yorumları anket bulgularına yer verilen yedinci bölümde değerlendirilmiştir.

Çalıştaya ilgili resmi kurum temsilcileri, akademisyenler, sağlık ve medya profesyonelleri katılmıştır. Çalıştaya katılan isimler şunlardır: Doç. Dr. Abdülrezak Altun (Sağlık Bakanlığı), Arzu Karasaç Gezen (Sağlık Bakanlığı), Aslıhan Çobaner (Sağlık Bakanlığı), Prof. Dr. Ayla Okay (İstanbul Üniversitesi), Beste S. Gülgün (Sağlık Bakanlığı), İbrahim Ersoy (Medimagazin), Prof. Dr. İrfan Erdoğan (Atılım Üniversitesi), Esra Öz (Gazeteci), Dr. Hayati Bice (RTÜK Kurum Doktoru), Murat Akgül (Muğla Tabip Odası Başkanı), Mustafa Sütlaş (BiaNet Yazarı), Yrd. Doç. Dr. Müge Demir (Beykent Üniversitesi), Öznur Vuran Doğan (Sağlık Bakanlığı), Sevgi Hasipek (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu), Şahnur Ağyel (Sağlık Bakanlığı), Doç. Dr. Zülfikar Damlapınar (Gazi Üniversitesi).